Story cover for  SADAKO VE KAĞITTAN BİN TURNA  by leylazen111
SADAKO VE KAĞITTAN BİN TURNA
  • WpView
    Reads 2,971
  • WpVote
    Votes 60
  • WpPart
    Parts 1
  • WpView
    Reads 2,971
  • WpVote
    Votes 60
  • WpPart
    Parts 1
Complete, First published Dec 12, 2019
Sadako Sasaki Hiroshima'ya atom bombası (onlar şimşek diyor) atıldığında  2 yaşımdaymış ve burnu bile kanamamış
ama 11 yaşına gelince havandaki radyasyon yüzünden lösemi'ye yakalanmış.Sadako hemen hastaneye  kaldırılmış.Hastanede ona bir kimono vermişler ama o "Ne gerek vardıki,zaten yakında ölücem" demiş.Annesini çok üzüldüğünü gören Sadako mutlu olmaya çakışıyormuş ama olamıyor öleceğini kafasına takıyor her geçen gün dahada hasta oluyormuş.Bir gün Sadako'nun en sevdiği arkadaşı gelip ona bin turna masalını anlatmış ona ilk turnayı yapıp vermiş Sadako biraz daha iyiymiş oda bir kaç turna katlamış 12,13,14...Ama nafile 1000 turnaya gelemeden hayata gözlerini yummuş.Onun anısına Hiroşima da bir heykel var.
All Rights Reserved
Sign up to add SADAKO VE KAĞITTAN BİN TURNA to your library and receive updates
or
#5sadako
Content Guidelines
You may also like
You may also like
Slide 1 of 10
Masumiyetin Sonu  (La fine dell'innocenza)  cover
DOLANDIRICI (texting)  cover
Revenge Love ❤️‍🔥 #İsfad  cover
Üstü Kalsın |  texting cover
ELİT KIRO | TEXTİNG cover
ünlü cover
Berdel(+18)  cover
ZORUNLU HAYAT cover
Ay'ım, Güneş'im, Peri'm | Texting.  cover
Mafyanın kızı cover

Masumiyetin Sonu (La fine dell'innocenza)

30 parts Ongoing

"Burası... benim evim değil," diye fısıldadım, sesim titrek ve zayıftı. Massimo hafifçe başını bana yaklaştırdı, gözlerini yüzüme sabitleyerek beni inceledi. "İtalya'ya gidene kadar burası senin evin," dedi, sesi yumuşaktı ama arkasında sert bir kesinlik vardı. "Yeni hayatına hoş geldin, piccola mia. (Küçüğüm)" "Evime gitmek istiyorum," dedim, boğazımdaki düğümü bastırarak. Massimo hafifçe gülümsedi ama bu gülümseme eğlenen birinin gülümsemesi değildi. "Aslında seni zaten yanıma alacaktım..." dedi ve başını hafifçe yana eğerek beni süzmeye devam etti. "Ama duymaman gereken şeyleri duydun, Amore mio (Sevgilim). Bu yüzden, her şey benim için daha da kolaylaştı." "Benden ne istiyorsunuz?" dedim, sesim hala titriyordu, en azından konuşabiliyordum. "Size istemeden bir şey mi yaptım? Bakın, özür dilerim. Ne yaptıysam pişmanım. Lütfen... bırakın gideyim." "Gitmeyi artık unut, bella mia (Güzelim.)" Nefesim kesildi. "Bundan sonra burada, benim yanımda olacaksın," diye devam etti. Parmağını hafifçe çeneme dokundurup yüzümü kendisine çevirdi. Gözlerini gözlerime kilitlemişti, kaçmamı istemiyordu. Kaçamayacağımı biliyordu. "Ve yakında..." Gözleri karanlık bir ateş gibi parladı. "İtalya'da, yeni bir başlangıç yapacağız." İtalya... Yeni bir başlangıç mı? Boğazımdaki düğüm daha da sıkılaştı.