ECEL

Yavaş adımlarla karanlık koridorda ilerliyordum. Ayaklarım çürümeye yüz tutmuş olduğunu hissettiğim ahşap zeminde gıcırtılı bir ses bırakıyordu. Az önce bu koridora girdiğini görmüştüm .Peşinden neden geldiğimi hiç bilmiyordum .Yüzünü dahi görmemiştim. Pervazının döküntülü olduğu bir kapıdan içeri baktım . Bu koridorun duvarlarından açılmış bir odaydı. Hiç penceresi yoktu ve hiç bir şey görünmüyordu .Sadece başka bir odanın bu odaya açıldığını anlamıştım. Yavaşça karanlık odanın içine doğru ilerledim. Bir diğer odadan hafif bir ışıltı geliyordu. Oraya yavaş ve büyük adımlarla yürüdüm . Kim böyle bir yerde yaşamak isterdi ki?
Diğer odaya geçişte kapı yoktu. Duvardan destek alarak ilerliyordum. Diğer odanın içi görüş alanıma girer girmez donup kalmıştım. Pencereden süzülen ay ışığı yatağın üstüne vuruyordu. Orada,yatağın üzerinde bir erkek vardı. Pencereden içeri giren ay ışığı erkeğin sırtını aydınlatmıştı. Gördüğüm manzara bana kendimi hatırlatıyordu. Erkeğin sırtından kan süzülüyordu. Sırtını kaplayan morluklar arasındaki derin bir yaraya bakıyordum. Yeni olduğu belliydi ve hiç durmadan kanıyordu. Morluklar ve akan kan arasından simsiyah bir renkle yapılmış dövmesi gözüme çarptı . Ne olduğunu anlamamış olsam da akan kanlar arasından çok güzel ve etkileyici görünüyordu . Biraz daha ilerlemeye kalktım ama pencerenin önüne geçtiğimi fark etmem biraz zamanımı aldı. Bunu fark etmiş olacak ki kıpırdandı. O an bana döneceğini anlamıştım. Onun yüzünü görmeden sırtımı dönüp koşar adımlarla geldiğim yerden geri dönmeye başladım. Ne olduğunu anlamadığım yumuşak bir cisme basmış olduğumu fark ettim . Seri bir şekilde yere eğilip onu elime aldım .Elimdekini atmadan hızla ilerlemeye devam ettim.Tüylerimi ürperten sert ses;
''Sen kimsin ?"dedi"Ne işin var burda!'