XIX. yüzyılın sonlarında, İngiltere'nin birbiriyle sınır üç kasabasından birinde, büyük bir olay yaşanır: bir cinayet.
Kasabanın önde gelen ailelerinden birinin en küçük oğlu öldürülmüştür. Halk arasında geçen fısıltılar, bu ölümün intihar olduğuna delalet etmektedir fakat, bu kesin bir cinayettir. Ve halkın gözden kaçırdığı bazılarına göre ufacık, bazılarına göre ise çok görkemli bir şey vardır. Aşk.
Duygular, karamsarlık ve umut inci bir kolyenin taneleri gibi incecik bir ipe dizilirken, inciler gözyaşlarına dönüşür.
Şehvet ve tutku için aşık olmak mı gerekliydi? Atlas Kuzey bekarlığa veda partisinde hiç sevmediği bir kadına dokunarak aslında şehvet ve tutku için sadece aşkın değil nefretin de yeterli olduğunu öğrenicekti.
Atlas Kuzey Seçil Sezgin'le şehvet , tutku ve nefretin içiçe olduğu bir hayata istemeden de olsa adım atıcak , bağımlısı olucaktı.