Kuzeyin soğuk ayazında bedenini titreten rüzgara direnerek yürüyordu. Soğuk rüzgar her estiğinde derisi titreyerek kürkünü hareket ettiriyor ve azalan direncini daha da zayıflatıyordu. Kırmızıya boyanan kürküyle aynı renge sahip diz boyu kar üzerinde, arkasında kırmızı birer damla bırakarak santim santim ilerliyordu.
Uzaklaşabildiği kadar uzaklaşıp izini kaybettirmek istese de arkasinda bıraktığı kan izleri, aslında yoluna bıraktığı birer pusulaydı.
Genç kurt gücünün tükendiğini hissettiğinde, yenilgiyi kabullenmek istemese de bırakıverdi bedenini kendini artık kamufle edemeyen pamuk gibi karların üzerine. Bilinci kendini terk ederken görebildiği tek şey, ona doğru yaklaşan bir çift karaltıydı.
11.2019 > Başlangıç tarihi
01.01.20>Yayım tarihi
15.04.20> Bitiş tarihi
Bu kitap Winesis ve onun HUNHAN aşkına ithaf edilmiştir🌺
"Sen korktuğun için takıntı diyorsun. Bense korkum olmadığı için aşk diyorum. Göğsümü kabartarak sana aşığım diye bağırabilirim. Peki sen? Sen yanındaki adam için seni seviyorum diye bağırabilir misin? Yapamazsın! Çünkü ben geldim. Tam burada, karşındayım"
Sözler günah gibidir bazen. Eğer söz verirsen prangalanırsın. Kurtulamayacağın bir zincir dolanır boğazına. O zincir her kendini sıkışında sen nefessiz kalırsın. Kıyamet gibi çöker üstüne alışmışlığın. Mecbur ki boyun eğersin. İşte o andan sonra ne o kalır, ne de sen kalırsın geriye...