"Dıt dıt dıt dıt dıt dıt..." Hay senin alarm kere ben... Bu ne işkence be sabah sabah. Hayır yani niye bir kere de şu üşengeçlik duygusundan vazgeçip, melodiyi değiştiremiyor da sabah eve uzaylı saldırısı gibi alarmın sesini çekmek zorunda kalıyordum yani. "Kız kalksana hadi. Geç kalacaksın. Lan Elif!!" Bu nerden buluyordu lan sabah sabah bu kadar sesi. Lan o bana Elif mi dedi!? Yattığım yerden anı bir şekilde atlayıp benden 1 yaş küçük kardeşimin üstüne atlayıp, onu sıkıştırdım. "Lan Allah'ın veledi. Bana abla diyeceksin salak. Şimdi odadan şey olup çık da giyineyim." "Yuh be. 1.90'a nasıl Allah'ın veledi diyebiliyorsun. Zaten şöyle bakınca - eliyle başının bittiği yerden benimle arasındaki mesafeyi göstererek- kim Allah'ın veledi baya baya belli oluyor." dedi ve odayı inletecek derecede kahkaha atıp odadan kaçtı. Evet resmen kaçtı. Ve beni burda kırmızı yüzümle baş başa bıraktı. Pis zürafa! *** "Yaw Allah'ın beyinden yoksul zürafa kulu, lan çıksana ben bincem öne. Lan hadi in ya. Kaldır şu kıymetini!!" "Tamam. Abbbbblacığım." Dedi ve sinsice kalktı. Bende o sırada şerefsizlik yapıp onun yerine oturdum. Ve gelmesini bekledim. Babama bir şeyler dedikten sonra babamdan bir şey aldı. Hayır. Lütfen o olmasın. Lütfen! Arabanın anahtarıyla içeri girdi. Zaten bana ön koltuğu verdiğine göre vardı bir kalleşlik orada. Vay şeref yoksunu Vayyyy... *** "Uykulu dersler mal!" Dedi benim zürafa kardeşim. "Bak olum sana burdan bir uçarsam, kalırsın o BMW'nin altında!!" "Hangi boyla Elif?" Dedi ve kahkaha atıp, gitti. Arkasından bağırdım ama sonra okula girdim. Ama gördüğüm şey bugüne damga vuracağa benziyordu aq. Bolca yorum ve oy canlar...All Rights Reserved
1 part