"Berke, ben Arda."
"Evet, farkettim." son zamanlarda biraz sert olduğumun farkındaydım.
"Napıyosun?"
"Hiç, sen?" kısa cevaplar verdiğimin ve bundan hoşlanmadığının da farkındaydım.
"Bende bi' ariyim demiştim." ardından sağır edici bir sessizliğin içine girdik. Onunla böyle olmayı hiç sevmemiştim.
"Oğlum bu sessizlik ne böyle' yüzünü gören cennetlik. Didem kız arkadaşın olduğundan beri böylesin noluyo?" evet, ve artık kazamız mübarek olsundan başka diyebileceğim pek birşey yoktu.
"Tamam, artık yalan yok: Hani Hira var ya, işte-"
"OHA KIZI ÖPTÜN MÜ?!"
"Oğlum yok ya. Birşeyi fark ettim..." dediğimde "NEYİ?!" tepkisine karşı uzatmadan konuya daldım.
"Peeta ve Katniss'ın birbirini kolladığı gibi, Thomas ve Teresa'nın birbirini desteklediği gibi, Patch ve Nora'nın birbirini sevdiği gibi sevmek istediğimi fark ettim."
"Vay be, çok ironik."
Karan Haznedaroğlu. 27 yıldır her istediğini elde eden, sadece adıyla bile bütün kapıları açabilecek bir adam.
Şimdi her şeyden çok istediği bir şey vardı. Onu alarak buz tutmuş kalbinin en güzel köşesine saklamak, gülümsemesiyle çıkan güneşte ısınmak istiyordu.
Hale Seçkin.. onu 1 yıldır kanatlarının altında yaşatıyordu. Her ne kadar BERCESTE bunu bilmesede...
+18 içeriklidir. (sahneler/ argo kelime ve konuşmalar vardır.)