01.01.2020✍️
Ben yıpranan iplerin ucundan tutup kördüğüm attım. Hayatım yokuş aşağı kayarken ben tırmanma yolu aradım. Yavaşça eriyen mumlardan bir bütün oluşturdum ama o mumun ateşi, benim cehennemimin fitilini ateşledi. Şimdi cehennem bana kucak açmış ve yarım ağızla sırıtıyor.
Bu orman onun yaşam alanı. Ona ait olduğum günden beri,benim de yaşama üssüm oldu. O, ormana ait ben ise ona. KAr-YAL' ın sahibi, annemin bana anlatmadığı o masallara ninnilerle eşlik edip beni ölüm uykusuna yatırıyordu. "Uyu, uyu, uyu..."diyordu. "Artık huzur bulacağın tek yer KAR-YAL'ın içindeki mezarlıktır.
Sevmediğiniz yüzünü dahi görmediğiniz bir adamla evlenmek nedir bilir misiniz?
"Abi yapma kurbanın oluyum!"
Ağlayan gözlere abime baktım, baba yarıma en değerlime.
"Ben diyeceğimi dedim, iste yada isteme Azad'la evleneceksin Evin."
...
Mutfağa girip elerimi tezgaha yasladım. Arkamda hissettiğim kara gölge ile kaşlarımı çatıp arkamı döndüm. Uzun boylu, kumral özenle şekillenmiş saçları, yeşil ormanı andıran gözleri ile karşımda duran adama baktım.
"Ne işin var senin burda?"
Elerini cebine koyup rahat bir ifadeyle parmak uçlarında yükseldi.
"Müstakbel karnımı görmek istemiş olamamı?"
Sinirle burnumdan soludum.
"Ben senin o tanıdığın kızlara benzemem bir tane çarparım ağzının üstüne!"
Yeşil hanelerini kısarak baktı yüzüme.
"Bu sözlerini sana yerdireceğim zamanı iple çekiyorum Ceylan gözlü."
Sonda kullandığı hitapla dudaklarımı yaladım. Gözleri dudaklarıma kayınca vücudum gerilmişti...
(İmdadım kitabımı okuduktan sonra bu kitabıma okumanızı tavsiye ediyorum kafanızın karışmaması için.)
Evin ve Azad
(kurgu; yetişkin içerik bulundurur.)