Başımı çevirip ona baktım.Gözlerimiz çarpıştı, her şey yitti.Nasıl mı soyundu anılarımız birbirine?
Patlamak üzere olan bir trenden sağ çıkmayı başaran iki kişiydik, sayısız yaralar aldık; Hatay'ın dar ve tarihi sokaklarında yan yana yürüyen o iki kişiydik; Suçluyu ararken, soluk soluğa kalan o iki kişiydik. Silahlar ardı ardına ateşlenirken, alevler yükselirken, Hatay sokaklarında delicesine koşan o iki kişiydik.Arabalar patladı. Dumanlar yükseldi.Al ateşlerin ortasına gömüldük.Sadece ikimizi bildik.
Gerçeği yitirdik, yıkılışlara doğdu nice günlerimiz.
Ama sonra, çok sonraydı kaderin güzelliği.Şirin bir arka bahçedeyiz.Sırtım geniş göğsüne yaslı, elleri belimden geçmiş ve karnımın üstünde. Dizlerimi örten gri şala gülümseyerek bakarken, bana doğru eğilen o kişiydi.Başımı arkaya çevirdiğim an, zaman donuyor, gürültüler susuyor. Bir an sonra, başka bir andayız.Cevap beklercesine bakarken, beni kendisine ansızın çekiyor.Öyle sıkı , sarılıyor ki,nutkum tutuluyor. İçine gömüldüğüm farklı anlar var sonra. Terk edilmiş bir trenin içinde yan yana otururken, kocaman gülümsememe neden olan o kişiydi.Yağmur usul usul yağıyor sonra. Dar ve tarihi bir sokağa bakan küçük bir balkonda, tutkuyla, aşkla öpüştüğüm o kişiydi. Balkondaki çiçek açmış, kucağındayım sonra.Elleri, krem saten elbisemin üzerinden belimi sıkıca sarmış, okşuyor.Gülümsüyorum kapalı gözler ardında.O, huzur sinmiş yüzüme öpücükler bırakan o kişiydi.Niceleri...
Kolumun yarısına kadar sargıda olan elim havalanıp, ona doğru uzanıyor.
Kelimelerimin ve anılarımın soyunduğu adama.Bu hikayenin sahibine.
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."