Son Rüya
  • Reads 912
  • Votes 24
  • Parts 3
  • Reads 912
  • Votes 24
  • Parts 3
Ongoing, First published Jan 05, 2020
İnce parmaklarımı, makyaj aynamın önündeki allığa uzattım. Elmacık kemiklerimi ortaya çıkarmalıydım, bu beni en güzel gösteren şeydi. Allığın kapağını açıp fırçayı hafifçe bastırdım. O sırada kenarındaki ışıklar sayesinde bana kendimi daha net gösteren aynaya baktım. Bu gerçekten gerekli miydi? İstediklerimi elde etmek için sadece güzelliğim yetecek miydi?

Fırçayı titreyen sağ elimin parmakları arasına sıkıştırıp elmacık kemiklerime tereddütle dokundurdum. Masadan aldığım kırmızı ruju dikkatle açarak dudağımda özenle gezdirdim. Aynadaki, duygusuz yüzüme bakmaktan kendimi alamıyordum. Tüm kusurlarımı gözler önüne serebilecek kadar ışık vardı ama kusursuzdum. Herkesten daha iyi, daha özel olmalıydım. Eğer onun benden gitmesini güzelliğimle engelleyebileceksem, gidemeyecekti.

Yüzüme gerçekçi olduğuna inandığım bir gülümseme yerleştirdim. Olacaklara hazırdım ve istediğimi elde etmek için savaşmaktan kaçınmayacaktım. Daha önce savaşmaktan aciz olduğum bu oyunda artık güç bendeydi.





Yayımlama tarihi | |  04.05.2020
Düzenleme tarihi | | 31.07.2021
All Rights Reserved
Sign up to add Son Rüya to your library and receive updates
or
#607güzel
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
34 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
PİNHAN MAHALLESİ  cover
İMDADIM cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
SARRAF cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
AMARİS cover
GECENİN İZİ cover
DİLVAN (Kitap oluyor)  cover
Kara Gül  cover
Kaybolan Yıllar| Asker & Savcı cover

PİNHAN MAHALLESİ

30 parts Ongoing

| Yetişkin okular için uygundur, cinsellik ve argo içerir! | Terk ettiği nişanlısının mahallesine üç yıl bir ay on dokuz gün sonra tekrar gelen Nalan ne ile karşılaşacak? Her şey bıraktığı gibi mi? • "Yalvarırım git Nalan. Benim başıma bela açma! Mahallemden git! yoksa-" "Yoksa?" "Zor lan!" dedi yarım ağız bağırarak. "Hayatımı siktin ulan! görmüyor musun Nalan beni? Yarattığın enkazı görmüyormuş gibi! Nalan senle ben aynı mahalleyi bırak aynı şehirde yaşayamayız!" göz yaşlarımı sildim bedenimin yanında ki iki kolu ve yakınımda ki yüzü her şeyi zorlaştırdı. Kör kütük sarhoştu. "Neden?" diye sordum acıyla. "İki yangın beden birleşir.." dedi kendine hatırlatır gibi. Sonra ekledi. "Biz artık beraber yanmayız Nalan. Ya küle döneriz. Yada yakarız!"