Gözlerinde ki hayranlığı gizlemeden kurduğu tek bir, "Kusursuz.." kelimesi ile kaşım hayavaya kalktığında o da, daha açık bir şekilde anlatmak istercesine "Kusursuz kelimesinin tam karşılığısın her şeyinle.." dediğinde onun yaptığı gibi sırıtarak ona doğru bir adım attım.
Vücutlarımız birbirine değdiği anda belime dolanan kolu ile gülümsemem iyice yayılmış ağzımı açmadan, "Hımm.." diye mırıldanışım rüzgar yüzünden ses çıkaran ağaç yaprakları arasında kaybolmuştu.
Gözlerini asla çekmediği gözlerimden bende ona aynı karşılığı verirken belimdeki eli biraz daha sıkılaşmış, vücudumu sanki aramızda mesafeler varmışçasına daha da kendine bastırmıştı. Dudaklarımı aralayarak devam ettirdiğim, "Zamanı geldiğinde.. Bu sözünü sana hatırlatırım Kandemir.." cümlem ile kaşları çatıldığında onun daha fazla bir şey demesine müsaade etmeyerek kolları arasından çıkarak arkamı döndüm.
...