Yüzyıllardan beri olan bir döngü var Dünyamızda. Bu döngü herkesin bildiği üzere doğumla başlıyor. Bir bebek Dünya'ya geliyor büyüyor. Bir çocuk, sonraysa bir birey haline geliyor. Ardından olgulaşıyor derken bu sefer yaşlanmaya başlıyor. Son evre de ise herkes'in iyi bildiği ölüm geliyor. Evet bu bizim Dünyamızda böyle ancak bizim göremediğimiz Dünya' da da bu iş böyle mi? Bizim Dünyamız yaşam ve ölüm üzerine kuruluyken onların bizleri korumakla yükümlü olan meleklerin Dünyası ise sadece yaşam için kuruldu. Sadece bizi korumayı amaçlayan bu meleklerin Dünyasında sadece yaşam var. İnsani duygulara, aşka yer yok. Bu yüzden sadece yaşam var zaten. Duygular, nefret, aşk, kin olmayan bir evrende ölüme de gerek yok. Ancak bu sonsuza dek böyle sürmez ve süremeyecekte. Kain her zaman ki gibi odasında onun için gelen meleklerin sırayla içeri girmesini bekliyor, istek veyatta sorularına yanıtlar verip onları gönderiyordu. Ancak o gün Kain odasına gelecek o önemli meleği büyük bir merakla bekliyordu. Kain o günden önce ki gece bir rüya görmüştü bu rüya da ona gelen meleğin aşkla olan sorularıydı. Ancak Kain'in de hayatında hiç bir zaman görmediği yaşamadığı bir şeyi anlatamaz ya da örnek veremezdi. Bu yasalara aykırıydı. Ancak rüyasında yasalara karşı gelip o melek için aşk'ı araştırıyordu. Kain ise bundan korkuyordu. Evren'i yöneten Kain hayatında ilk defa ona gelecek olan bir meleğin sorusundan korkuyordu. Ancak Kain'in bilmediği bir şey vardı. O melek sadece ona yasaları çiğnetmeyecek hayatında yaşamadığı o duyguyu ona öğretecekti...
1 part