O gün bana aşkınla yanıp kül olurken bile, senin için küllerimden doğarım demişti. Çoğu zaman özdemir asaftan, onun aşkından bahsederdi bana. Her konuda hep özdemir asaf'ı kendine örnek alırdı. Çok severdim, bu huyunu kim olduğunu bilmesem bile beni kendine bağlamayı başarmıştı. Her konuda örnek alması çok hoşuma giderdi. Ama nerden bilebilirdimki acılarının onu sardığı dönemde özdemir asaf'ın çektiği acıların sahibi olmayı örnek aldığını. Karşıma çıkmasını çok istedim. Karşımada çıktı. Karşıma çıktığında çok şaşırmıştım. Ömerdi o. Yıllardır uzaktan uzağa duygu beslediğim insan olarak karşıma çıkması açıkçası beni çok şaşırtmıştı. Tam 3 yıl boyunca yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmedi. Evlenemedik annem yoktu ortada 6 yıldır bekliyordum. Gelmesini beklemek istedim. Oda benle bekledi. Aşkımız herkesin dilindeydi. Sonra birgün şafak vakti çıktı geldi. Bekle dedi ve gitti. Bu sefer onun aşkıyla yanıp kül olan ben oldum. Küllerimden doğmadım ama ben. Bu sefer ben özdemır asaf'ı örnek aldım. O bekle dedi ve gitti. Beklemedim. Üstünden 5 yıl geçti. O da gelmedi. Ölüm gibi birşey oldu, ama kimse ölmedi. Sonra bir destan kaldı bizden bütün urfaya. Üzerine ağıtlar yakıldı. Kimsenin bilmediği son yüzünden hikayeler yazıldı. Kimi sevdası bitti gitti dedi. Kimi başkasının gönlünde sevdasını buldu gitti dedi.Sıra gecelerinde çalındı türkülerimiz. Aşıklar hep bizi örnek aldı ama sevdalarının bitmemesi üzerine. Kimse başına ne geldiğini bilmiyordu ömerin. Öldümü kaldımı ailesinin yanına mı gitti kimse bilmiyordu. Her geçen gün acım biraz daha körükledi nefretimi. Sonra ansızın bir gece uykuyla uyanıklık arasında sanki onun sesini işittim 'ölüm döşeğinde bile ölüm çiçeği olduğunu bile bile genede sana sığındım ben' ******* 27.01.20