Bir kız düşünün.... Doğduğu günden beri el üstünde tutulan ailesinin prensesi ayağına postallarını giyip dağda bir savaşçı olma hayaliyle ailesini bırakıp doğduğu şehri terk ederek hayallerinin peşinden koşmuştur. Annesinin süslü püslü elbiselerle donattığı dolabını geri de bırakıp postallar ve sade üniformalı bir hayata koşan ama defalarca düşen, defalarca hedefi ile arasına duvarlar örülen ama asla pes etmeyen bir kız düşünün. Peki bu kız hiç beklemediği anda hayatının aşkı ile tanışırsa....