pera-
Siz hiç ailenizi kaybettiniz mi?
Ben kaybettim.
14 yaşındayken bana hayat çok büyük bir darbe vurdu. Kimsesiz kaldım. Üvey amcamgil beni yanına almıştı. Her şeyin normal gideceğini sanardım beni üveyde olsa yeğen olarak görüceklerini düşünürdüm. AMA besleme olarak aldıklarını hizmetçileri gibi gördüklerini pekte geç olmadan anlamıştım.
Peki sırf kurtulmak için kaçtınız mı?
Ben kaçtım
Kaçınca kurtulduğumu sanmıştım, acıdan başka bir sey getirmedi...
peki dostluk nedir bilir misiniz?
ben bilirim, hayatın en acı döneminde 3 tane dost gönderildi
samet, ali, resim peki onlarin hayati?
birlikte bir kişinin hikayesine değil yeni dört kişinin hikayesine başlıyoruz.
Ben : anneni ara.
Oğuz:ne ?
Ben: sen sinem teyzenin oğlu değil misin?
Annen onu aramanı söylüyor.
Oğuz : peki bunu o niye söylemiyor ?
Ben : şarjı bitmiş?
Oğuz : şarjı bitmişse ben onu nasıl arayacağım peki ?
Ben yazıyor...
Ben çevrimiçi...
Ben : bir dakika oha doğru?
Şarjı bitmişse nasıl arayacaksın ?
Oğuz : bu küçük detayı yeni fark etmen gözlerimi yaşarttı.
Ben : sen bana Altan altan laf mı soktun ?
Hayırlı bir evlat olup annen ara demeden arasaydın böyle olmazdı 🙃
Oğuz : şimdi de sen mi bana laf sokmuş oldun?
Ben : haspinAllah sınanıyorum herhalde , git ara ne bilim ben ya.
Laf filan da sokmuyorum ayrıca.
Oğuz : sen kimsin ?
Ben: komşunuz ?
Oğuz : komşumuz kim?
Ben : evine gelseydin bilirdin.
Oğuz :geldiğim zamanlarda oldu ama tanımıyorum seni ?
Ben : o da senin kayıbın olsun hayırsızlığı bırakıp evine uğrarsın artık belki ?
Oğuz : bu aralar sanmıyorum.
Ben : benim ruhumda hayırsızlık diyorsun.
Oğuz :hayırsız olsaydım bu vatanı korumak için canımı feda etmezdim.
Ben :ne ?
Oğuz: tek hayırsız ben değilmişim anlaşılan , komşusunun oğlunun mesleğini bilmeyen bir komşu kızı.
Ne üzücü.
Tanışalım yüzbaşı Oğuz Türk...