AŞKA DÜŞÜŞ
  • مقروء 6,403,823
  • صوت 320,947
  • أجزاء 67
  • مقروء 6,403,823
  • صوت 320,947
  • أجزاء 67
إكمال، تم نشرها في ينا ١٨, ٢٠٢٠
للبالغين
"Biliyor musun?" dedi gözlerimin içine bakarak. Eş zamanlı olarak bana doğru bir adım daha attı, aramızdaki mesafeyi iyice kapattı. Gözlerimi ondan kaçırıp geri çekilmek yerine korkmadan, tüm cesaretimle ben de konuştum.⠀
⠀
"Neyi?" Yüzünde hafif bir tebessüm belirdi. İlk defa yüzüne bu kadar dikkatli bakıyordum. Bu yüzdendir ki günlerdir beraber olmamıza rağmen sol yanağındaki küçük gamzeyi şimdi fark etmiştim.
⠀
"Seninle..." dedi ve sustu. Bu sefer yüzündeki gülümsemeyi daha da büyüterek devam etti. ⠀
⠀
"Başka bir zamanda ve başka bir yerde tanışmış olsaydık..."  diyerek bir adım daha attı. Ela gözleri gözlerime odaklıydı, anlamlı bakışları vardı.
⠀
"Ve sen o adamın kızı olmasaydın." diye ekledi ve ilk kez gözlerini benden kaçırdı. Aynı zamanda kaşlarını çattı. Ne zaman babamdan bahsetse yüz ifadesi sertleşiyordu. ⠀
⠀
"Ne olurdu o zaman?" diye sordum merakla. Öfkeyle yanan ela gözleri beni bulduğunda bakışları yumuşadı ve iç çekerek cümlesini tamamladı.
⠀
"Muhtemelen sana aşık olurdum."

Kapak tasarımı @hestianinkalemi'ne aittir.
جميع الحقوق محفوظة
الفهرس
قم بالتسجيل كي تُضيف AŞKA DÜŞÜŞ إلى مكتبتك وتتلقى التحديثات
أو
إرشادات المحتوى
قد تعجبك أيضاً
Mahallemizin Gavuru/ TAMAMLANDI بقلم MrsSabi
61 جزء undefined أجزاء إكمال
Ben Eskişehir'in Odunpazarı ilçesindeki Leylak mahallesinin asi kızı, ailesinin ikinci göz ağrısı, babasının prensesi, anasının kuzusu, abisinin herkesten sakındığı kişiyim. Ben parlak mavilerinden ışık asla eksik olmayan, her lafa bir cevap bulan, bir türlü yerinde duramadığı için mahalleliden 'haşarı' lakabını almış kişiyim. Ben başını sürekli belaya sokan, arkadaşlarını da bu bela ile ödüllendiren, ama bir türlü akıllanamayan kişiyim. Ben...ben yüreğinin her zerresini gerçek aşkına saklamış, kalbini de aklını da heveslik sevdalardan uzak tutmuş, yıllarca nefeslik sevdasını beklemiş kişiyim. Ben kim miyim? Ben Nehir Çimen'im. ****** Bu hikayemizde Eskişehir'in Odunpazarı ilçesine küçük bir yolculuk yapacağız. Leylak mahallesinin hayatına, sıcaklığına, komşuluk bağlarına, yaşlılarının yaşanmışlıklarına, gençlerinin arkadaşlıklarına, aşklarına şahit olacağız. Nehir Çimen yirmisinde bir genç kızdır. Aslında vücut yaşı yirmidir. Ruh yaşına gelirsek... o en fazla beş yaşındaki bir çocuğunki kadar olgun. Nehir büyüdüğü ortamda hep el üstünde tutulmuş, sevgi ile büyütülmüş, hafif de şımartılmış bir genç kızdır. Tabii insanın babası da, abisi de kendine aşık olunca şımartılmaması mümkün değil gibi. Güzel mi diye sorarsanız, sormayın ayıp edersiniz. Güzel lafı onun yanında az kalır. Mahallenin genç delikanlılarının neredeyse yarısı onun peşinden koşar. Tabi bu koşuşturma Nehir'in abisi Caner'i görene kadar sürüyor. Ama gel gör ki hiçbiri Nehir'in umurunda değildir. Nehir nefeslik sevdasının peşindedir. Onun aradığı beyaz atlı prensi daha atını bulamamış olmalı ki genç kızın karşısına çıkmıyordu. Ya ansızın mahalleye yeni birileri taşınırsa? Ve bu taşınanlar Nehir'in deyimiyle gavur olursa? Ortaya nasıl bir şey çıkacak dersiniz?
YANINDAYIM (( Tamamlandı )) بقلم Moonlighthikayeleri
2 جزء undefined أجزاء إكمال
Gerçeklere kör, sağır ve dilsizsen! İncitmeden seven, nahif adama tahammülün yoksa! Empati kurma yeteneğin sıfırsa! Rica ediyorum kurguya hiç başlama!!! 💧💧 Oysa adaletsizliğin kol gezdiği dünyaya kadın olarak gelmek suç değildi. Asıl suç kadının yaşam alanını kısıtlı tutan bireylerin eylemleriydi. Bedene acımasızca inen her darbe, elbet zaman geçtikçe silinirdi. Peki ruh'a sadistçe vurulan darbelere zaman çare olabilir mi? Gözlerini açtığı andan itibaren ailesinin çizdiği sınırlara tutsak olurken , esaretine son vermek bir hayli zor olacaktı. Sevgi nedir? Bilmeyen! Ailesi tarafından kabul görmeyen! Yaşıtları gibi hayat dolu olmak varken kaderine alın yazısının kara'sını temsili gözlerinden yaş dökmek düştü... O'nunla karşılaşana kadar! Aşka tutsak olacağından bir haber adam ise virane yaşamdan şaheser yaratmaya kararlıydı. 💧💧 Parmak uçları Nilay'ın beli ve kalçaları arasında gezinen Hakan, kalçalarını hafif ritimlerle öne kıvırdı. Ateş gibi mabedi sert kalın erkekliğini sıkıştırırken hırlar gibi nefesini verdi. "Ait olduğu yeri öyle benimsedi ki." Dizlerini büktü avuç içleri kusursuz vücudun kıvrımlarında gezindi. "İçinden çıkmaya hiç niyeti yok." Nefes alış verişleri hızlandı, kalçalarının tutturduğu hafif ritimler sertleşti. Boğazını tırmalayan erkeksi boğuk iniltisini özgür bıraktı. Nilay'ın içini kaplayan doluluk bedenin de gezinen kışkırtıcı dokunuşlarla kadınsı hormonları uçuşa geçti. Damarlarında dolaşan kan arzuyla kasıklarına hücum etti. Başını geriye yatırdı aldığı hazla ciğerlerine çektiği nefesi fısıltı gibi sesiyle bıraktı. "Hakan." Loş ışığın aydınlattığı mekânı iki bedenden, yükselen kıvılcım ateşe verdi.. Kapak: İnstagram/ zanedus_design_
Freya بقلم CansuUredi
74 جزء undefined أجزاء إكمال
Bir kez ayrılınca ilişki bitmiş sayılır mı, yoksa emin olmak için birkaç kez daha mı ayrılmak gerekir? Ayrılmayı başaramayan ama bir arada da kalamayan; yarım akıllı bir oyuncu ile sıkıcı bir çevirmenin ayrılık hikayesi bu... Ya da bir barışma hikayesi. Kim bilir? *** -Uyanacak mısın? Küçük bir çocuk gibi, dudaklarını pek de aralamadan "Bu adam çok sıkıcı," diye mırıldandı. Hiçbir şey olmamış, sanki Freya ona hiç seslenmemiş gibi başını yeniden kadının omzuna yaslayıp gözlerini kapattı. Freya'nın bir kez daha adını seslenmesinin peşi sıra diğer yanındaki kadın yine 'şşşş' dediğinde gülümsedi. Freya'nın delirip de kadınla kavga etmesine ramak kaldığına yemin edebilirdi. "Çok yorgunum." Şansını zorladığını bile bile bu riski göze aldı ve omzuna iyice yerleşip, burnunu hafifçe boynuna sürttü. Onun ürperdiğini hissetmesine rağmen burnunu oradan ayırmadı. Onun omzunda uyumayı özlediğini, kadının o hafif baharatlı kokusuna doğru çekildiğinde anlamıştı. "Arada uyandırırsın beni." -Başka arzun? -Şşşşş... Freya daha fazla yanındaki kadının uyarılarına tahammül edemeyerek "Hanımefendi," diye döndü. Sesinin tonunu ayarlayamayacak kadar kızgındı. "Adam omzumda uyuyor. Ne yapmamı bekliyorsunuz?" -İzin vermeyin siz de canım! -İzin vermişe benziyor muyum? -O zaman neden omzunuzda uyuyor? -Ben de bunu öğrenmeye çalışıyorum!