Hangisi daha zor, insanın kendi ailesinde kendini yabancı hissetmesi mi yoksa nefret ettiği barbar bir adamla evlenmek mi ?
Hayatımız neden başkalarının hayatlarına bağlı, birinin kızı, birinin kardeşi, birinin karısı, birinin gelini oluyoruz. Neden sadece biz olmuyoruz ? Ben Kiraz.
Annemin hayırsız kızı, abimin terbiyesiz kardeşi, babamın göz bebeği, toplumun dışlanmış çocuğu. Sadece Kiraz olamayan ben, benliğini arayan ben...
Mert ve Kiraz çocukluğundan bu yana aynı okullara gitmiş, birbiri için kardeş olmuş iki kişidir. Kiraz neşeli, sevecen, dik başlı, sivri dilli bir kızdır. Abisi Rışvan aşiretinden kız kaçırınca tüm hayatı bir günde değişen kız, hayatının en büyük acısını ve kurtuluşunu bir anlaşmada bulacak.
Ömer, Mert'in abisi ve Kirazla Mert'in arkadaşlığını bitirmek için herşeyi yapacak biri. Hırslı, zeki, kendinden emin olan Ömer bu güne kadar elde ettikleri için savaşmaktan asla kaçınmamış ve şimdi de geri durmayacak. Kiraz'ı Mert'in hayatından çıkarmak istiyor. Mert'in daha saygın ve başarılı bir hayatı olsun diye kendi hayatını yakacak kadar istiyor.
AŞK NAMELERİ YAZMAK İÇİN KARŞINDAKİ GÜZEL Mİ OLMALI ?
SEN BAKTIKÇA GÜZELLEŞENE Mİ AŞK NAMELERİ YAZILMALI...
"bu karı menim olacağh"
"Sugarygranpa malesef ben sana bakmam"
"Seni 5.ci Kumam yapacam"
"NEYYY"
"he ya"
"Amacacim git işine Allah'ını seversen, Ben size bakmam ben daha çok 1.90 yakışıklı karizmatik esmer ağalara bakıyorum"
"Bende esmerem"
"Sen olmazsın sen kendine baska karı bul"
diyip koşarak Can'ın yanına gitmek gibi bir hayalim vardı ama, malesef iki tarafımdan da tutularak geri geri sürüklendim....
Klasik abi kurgusu...
Okumak istermisin istersin istersin..