Story cover for BİR BEBEK MESELESİ (TAMAMLANDI) by darkblueequeen
BİR BEBEK MESELESİ (TAMAMLANDI)
  • WpView
    Reads 546,638
  • WpVote
    Votes 16,956
  • WpPart
    Parts 35
  • WpView
    Reads 546,638
  • WpVote
    Votes 16,956
  • WpPart
    Parts 35
Complete, First published Jan 21, 2020
Duru amcasının zorla nişanlandığı selim denilen adamdan hamile kalmıştır. Selim'in  onu terketmesi ile çocuğuyla ortada kalmıştır. 

Ve Mardin'in en büyük ağası Ahad  hiçbir zaman çocuk sahibi olamayacağını öğrenmiştir. 

Büyük aşiret ağası ile Durunun yolları kesişirse...

Bu bir töre hikâyesi değildir....
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add BİR BEBEK MESELESİ (TAMAMLANDI) to your library and receive updates
or
#610töre
Content Guidelines
You may also like
Siyah by Tardela
20 parts Complete
Sırtımı üşüten soğuklukla gözlerimi aralamaya çabaladım. Gözlerimi açtığımda perdenin uzayan hareketine takılı kaldı gözlerim. Açık olan pencereden soğukluk sızıyordu. Sırtımı yatağın başlığına yaslamış, gözlerimi zifiri karanlığa doğrultmuştum. Vakit girmemişti. Sanırım saat beş civarı. "Bismillah..." Ellerimi saçımdan geçirip gözlerimi kapattım. Omuzlarıma çöken ağırlıkla yumruklarımı sıktım. Göğüs kafesimden özgürlüğüne kavuşmak için çırpınan yüreğimin yanışı ile sertçe yutkundum. Vücudumu üşüten soğukluğa inat yüreğim yanıyordu. Burnumda gezinen ince sızıyla gözlerimi araladım. Yanaklarımdan süzülen yaşları aldanmayıp tekrar gözlerimi gökyüzüne çevirdim. Yanıyordum. Buluşma ne zaman Yâ Rabb? Ben sensiz geçirdiğim günlerde yanıyorum. Kulağıma gelen çıtırtı sesiyle irkildim. Pencerenin önünden süratle kısa bir beden geçmişti. Yerimden doğrulup pencereye yaklaştım. Başımı dışarı çıkardığımda kimseye görememiştim. "Kim var orda?" dedim sert çıkan sesimle. Özensizce yatağımdan kalkıp dış kapıya doğru ilerledim. Dışarı çıktığımda gözlerimi etrafta gezdirdim. Mahallede birkaç evin ışığı yanmaya başlamıştı. Hayal görme ihtimalini kafamda tartarken başımı iki yana salladım. Basit bir silüet değildi. Boyunun uzunluğunu tespit edecek kadar net görmüştüm. Aklıma gelenle duraksadım. Beni bilmeleri imkansız. Hırsız? Başımı iki yana sallayıp kısaca güldüm. Benim evime gelmeyecek kadar akıllı olmalı. Umursamadım. Bugün uykuyu fazla kaçırdım sanırım. Abdest alsam iyi olacak. Kendine gel Muhammed...
AZE by kelebekleroldu1
21 parts Ongoing
"Tahsin amca kim bu herif?" diye sordum. Kara gözleri avına odaklanmış bir aslan gibi keskince benim ürkek yeşillerime odaklıydı. "Behzat Kıvançlı'nın büyük oğlu Halil İbrahim Kıvançlı." dedi sesinde bariz bir gerginlik vardı. Benim tanımadığım bu adam etrafımdaki herkesi fazlasıyla germiş durumdaydı. "Onlar Karadenizli değiller mi? Ne işi varmış bu topraklarda?" diye sordum. Gözlerimi zar zor kopardım kara gözlerinden. Göz göze geldik Tahsin amcayla, "Onun olanı almaya gelmiş babandan, öyle diyorlar..." Anlamaz bir şekilde kaşlarımı çattım, "Onun olan ne varmış burada acaba? Bizim topraklarımızda hükmü geçmez onun!" dedim çirkefçe. "Benim hükmümün geçmeyeceği bir toprak yoktur küçük hanım." Arkamdan duyduğum sesle irkildim, bu kalın ve sert ses Halil İbrahim denen adama ait olamazdı değil mi? Tahsin amcanın gözlerinden dehşet geçti, arkamdaki adamın önünde hemen ellerini birleştirip başını eğdi ne oldu bilmiyorum ama sessizce yanımızdan sadece birkaç adım ayrılıp bizi baş başa bıraktı ama hala köşede tetikteydi. Cesaretimi toplayarak döndüm ona. Yakın mesafeden gördüm kara gözlerini şimdi daha bir karanlık bakıyordu. "Topraklarınızda gözüm yok. Ben benim olanı almaya geldim." dedi karanlık çıkan ses tonuyla. Yutkundum, sesimin titrememesine özen göstererek, "Senin olan neymiş?" diye sordum. O an gözlerinin parladığına yemin edebilirdim. "Aze, Aze diye bir kadın. Bey kızı Aze derlermiş buralarda ona." Gözlerim istemsiz irileşti, buzlu suyun içine düşmüş gibi titredim. Aze kızdım ben. Yüreği yiğit, gözleri güleç Aze kızdım... Bey kızı Aze derlerdi bana. *** BU KİTAPTA GEÇEN OLAYLAR VE KİŞİLER TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR. GERÇEK KİŞİ VE KURUMLARLA ALAKASI YOKTUR.
YAMALI SEVDA  by Betulokssuz
40 parts Complete
Ben boşanmış öğretmen bir babanın kızıyım. Yıllar önce, ben henüz on yaşındayken tayin edildiği Karadeniz bölgesinde aşık olup evlendi. Beni de beraberinde getirdi elbette, çünkü benim annem sorumsuz bir kadın, beni onun eline bırakmadı. Saf Karadeniz'li kadının bir kızı vardı, kendisi ablam olur Zeynep. Babam ve eşi yıllardır birbirini bulmanın huzurundan mıdır bilmem, sakin ama mutlu bir hayat yaşıyorlar. Ben lisede çıktım buradan. Ankara'da liseyi hemşirelik olarak okudum. Üniversiteyi kazanamadım, bende boş durmayayım, babamın yanına geleyim dedim, geldim. On sekiz, on dokuz, yirmi ve yirmi bir yaşlarımda buralardaydım. Sağlık ocağında yardımcı hemşirelik yaptım. O sıralarda babamın eşi Hanife annenin, ahiretliğinin asker oğluyla nişanım takıldı. Tam düğün arefesinde nişanlım olan Halil Yaman, eski sevgilisi, çok sevdiği kız ona kaçınca beni terk etti. Benim adım Tuğba, ben bu şehirden dargın gittim. Yağmurlu bir günde, onların çaylığında birlikte olmuştuk. O sarhoştu, ben aşk dolu. İkimizde nasılsa evleniyoruz dedik ve olanlar oldu. Sonra dünyam başıma yıkıldı, öyle böyle değil ama. Çok şey götürdü benden Halil Yaman ama özümü unutmayayım, çizgimden çıkmayayım diye bana kızımı bıraktı. Tuğçe sıkı sıkı tutunduğum, kendimi adadığım oldu. Ben onunla hayatta kaldım. Yoksa hissettiğim şeyle ölürdüm. Öyle buruk, öyle yamalı bir sevda.
You may also like
Slide 1 of 10
Siyah cover
Bin Acı Bir Merhem/ Texting  cover
Karadeniz'in Kızı (Gerçek Ailem) cover
Yan Dairedeki | texting cover
ᴍᴀᴠɪ ᴠɪsᴀʟ cover
AZE cover
YAMALI SEVDA  cover
DESTAN/TÖRE  cover
AZE cover
Gêwram'în (KUMRALIM) cover

Siyah

20 parts Complete

Sırtımı üşüten soğuklukla gözlerimi aralamaya çabaladım. Gözlerimi açtığımda perdenin uzayan hareketine takılı kaldı gözlerim. Açık olan pencereden soğukluk sızıyordu. Sırtımı yatağın başlığına yaslamış, gözlerimi zifiri karanlığa doğrultmuştum. Vakit girmemişti. Sanırım saat beş civarı. "Bismillah..." Ellerimi saçımdan geçirip gözlerimi kapattım. Omuzlarıma çöken ağırlıkla yumruklarımı sıktım. Göğüs kafesimden özgürlüğüne kavuşmak için çırpınan yüreğimin yanışı ile sertçe yutkundum. Vücudumu üşüten soğukluğa inat yüreğim yanıyordu. Burnumda gezinen ince sızıyla gözlerimi araladım. Yanaklarımdan süzülen yaşları aldanmayıp tekrar gözlerimi gökyüzüne çevirdim. Yanıyordum. Buluşma ne zaman Yâ Rabb? Ben sensiz geçirdiğim günlerde yanıyorum. Kulağıma gelen çıtırtı sesiyle irkildim. Pencerenin önünden süratle kısa bir beden geçmişti. Yerimden doğrulup pencereye yaklaştım. Başımı dışarı çıkardığımda kimseye görememiştim. "Kim var orda?" dedim sert çıkan sesimle. Özensizce yatağımdan kalkıp dış kapıya doğru ilerledim. Dışarı çıktığımda gözlerimi etrafta gezdirdim. Mahallede birkaç evin ışığı yanmaya başlamıştı. Hayal görme ihtimalini kafamda tartarken başımı iki yana salladım. Basit bir silüet değildi. Boyunun uzunluğunu tespit edecek kadar net görmüştüm. Aklıma gelenle duraksadım. Beni bilmeleri imkansız. Hırsız? Başımı iki yana sallayıp kısaca güldüm. Benim evime gelmeyecek kadar akıllı olmalı. Umursamadım. Bugün uykuyu fazla kaçırdım sanırım. Abdest alsam iyi olacak. Kendine gel Muhammed...