Aklı platoniğinde olan Uzay, öbür yandan Poyraz. Poyraz'ı Uzay'a ayarlamaya çalışan Kumsal, Kumsal'a platonik olan Koray. Uzay'ı sevmeye başlayan Poyraz, peki ya Uzay? Platoniğini mi seçecek yoksa Poyraz'ı mı? 🎇🎇🎇 Okulun giriş kapısına geldiğimde sadece durup düşündüm. Kendimi, onu, olmayan ve asla da olmayacak aşkımızı. Benim için en iyisi hangisi onu bile seçemeyecek kadar karmaşık duygularla boğuşuyordum. Acaba en iyisi yeni bir sayfa, tertemiz bir sayfaya adım atmak mıydı yoksa kalıp sevgime zincir vurmak mı? Acaba bir gün sever diye beklemek mi yoksa kendime uygun birini sevip biraz olsun mutluluğu tatmak mı? Hangisiydim ben veya hangisi olmam gerekiyordu? Tekrar bir afete sebep olup kendimi hapsettiğim o karanlık dünyamda beni kurtarmasını, geçti gel artık seninleyim seninim benimsin, demesini mi beklemeliydim yoksa? Yeni birileriyle tanışmak ona ihanet etmek mi olurdu? Ya ilerde aşkına sahip çıkamayan bir çaresiz insan konumuna düşersem? Ya olacaksa ve ben o doğru zamanı bulamıyorsam? Ya da hiç olmayıp hayatımın içine sıçmayı planlıyorsam?