Aklı platoniğinde olan Uzay, öbür yandan Poyraz. Poyraz'ı Uzay'a ayarlamaya çalışan Kumsal, Kumsal'a platonik olan Koray. Uzay'ı sevmeye başlayan Poyraz, peki ya Uzay? Platoniğini mi seçecek yoksa Poyraz'ı mı?
🎇🎇🎇
Okulun giriş kapısına geldiğimde sadece durup düşündüm. Kendimi, onu, olmayan ve asla da olmayacak aşkımızı. Benim için en iyisi hangisi onu bile seçemeyecek kadar karmaşık duygularla boğuşuyordum. Acaba en iyisi yeni bir sayfa, tertemiz bir sayfaya adım atmak mıydı yoksa kalıp sevgime zincir vurmak mı? Acaba bir gün sever diye beklemek mi yoksa kendime uygun birini sevip biraz olsun mutluluğu tatmak mı? Hangisiydim ben veya hangisi olmam gerekiyordu? Tekrar bir afete sebep olup kendimi hapsettiğim o karanlık dünyamda beni kurtarmasını, geçti gel artık seninleyim seninim benimsin, demesini mi beklemeliydim yoksa? Yeni birileriyle tanışmak ona ihanet etmek mi olurdu? Ya ilerde aşkına sahip çıkamayan bir çaresiz insan konumuna düşersem? Ya olacaksa ve ben o doğru zamanı bulamıyorsam? Ya da hiç olmayıp hayatımın içine sıçmayı planlıyorsam?
"Nefret ediyorum senden anlamıyormusun?"dedim titreyen korku dolu sesimle
"Sevemiyorum ben seni olmuyor işte artık vazgeç benden izin ver gideyim"dedim artık bağırmaktan kısılan sesimle gözlerimden yaşlar durmuyordu hıçkırıkların arasında kaybolmuştum...benim isyan etmemin aksine o bana acıyan gözlerle bakıyordu ne kadar acizdim
Kolumu tutan elinden kurtarıp kapıya doğru koştum belime sarılan kollar buna mani oldu kafasını boynuma gömerek derin nefes a
ldı
"Veremem....."
"Eğer benden gitmeye kalkarsan seni odaya bile zincirlerim ama izin vermem"dedi korkudan ne yapıcağımı bilmiyordum artık yaşamak istemiyordum bu adamın esiri olmaktan bıkmıştım....