WattpadMysteryTR okuma listesinde!
The Wattys 2022 Yarı Finalisti!
~
"Belki farkında değilsin ama kafanda bir mahkeme kurmuşsun. Her taraftan bir ses yankılanıyor, birileri bir şeyler söylüyor, iyiliği ve kötülüğü ortaya döküyor ve sen ne yapacağını bilemiyorsun. Kimi dinlemen gerek? Kim suçlu, kim suçsuz, kim masum, kim günahkar? Kimi cezalandırmalı, kimi özgür bırakmalısın? Suçlu sen misin, yoksa olayı çözmeye çalışan kafası karışık hakim mi? Fikrini anlatan avukat mısın, yoksa arkalarda sessizliğine bürünmüş oturan seyirci misin? Bazen duruyor ve karar veremiyorsun, senin oradaki konumun ne? Sen yöneten misin, yönetilen mi? Olayın başrolü müsün, yan rolü mü yoksa basit bir figüran mı? En çok da bu kararsızlığın ve içine düşüp çıkamadığın belirsizliğin susturuyor seni. Duruyorsun, donuyorsun. Sadece düşünüyor ve çıkar yol bulmaya çalışıyorsun fakat ilerleyen zamanla ortaya çıkan cevapsız sorular daha da bağlı kılıyor bileklerini. Öylece çırpınıyor ve bir sonuca varamıyorsun.."
~
Sınıfça gittikleri gezi zamanı yaşanan otobüs kazasıyla birçok öğrenci can vermiştir. Aralarında sevdiği adamı da kaybeden Göksu, kazadan aylar sonra bunun bir cinayet olduğunu öğrenmiş, kazayı araştırmayı ve katili bulup intikam almayı aklına koymuştur. Fakat bu araştırma ve olaylar, onu geri dönülmez ve hiç beklemediği yollara itmiştir...
Geriye sadece Çıkaz Sokak'ta çıkar yol bulmaya çalışan kırık bir kız kalıyordu...
"Bana ocüymüş gibi bakmayı kes. İnsanım." Derin bir nefes aldıktan sonra dolunaya baktım. Bu gece beni aydınlatmak ona düşmüştü. "Ayrıca göbeğin sana pek yardımcı olmuyor. O ağaç senden birkaç beden daha küçük." Beklediğim gibi birkaç homurtu duyduğumda ağacın arkasına saklanan genç çocuk kendini açık etti. Titreyen bedenini gördüğümde sıkkın bir nefes bıraktım.
"Şu gözlerini çek üzerimden velet."dişlerimi sıkarak söylediklerim onu daha da korkutmuş gibi titremesi arttığında kendimden bir kez daha iğrendim. Üzerimde üniformam ile birçok çocuğun hayalini süslerken başka bir çocuğu benliğimle korkutuyordum.
"Korkacak bir şey yok. Bir tanıdık." Kaşlarımla arkamdaki mezarı işaret ettiğimde çocuk kalkan kaşları ile bana sanki bir hayaletmişim gibi bakmaya devam etti. "Ne var ulan?! Babamızın mezarına ziyarete geldik işte! Niye mezardaki benmişimde dirilmişim gibi bakıyorsun?"
Sağ elinin işaret parmağı titrek bir şekilde havalanıp arkamdaki açık mezarı işaret ettiğinde "Babanın mezarını mı kazdın yani?"diye sordu. Sanki çok normal bir şeymiş gibi sakince omuzlarımı silktim. "Senin mezarını mı kazmalıydım?"
"Hayır tabiki de!"diye cırladığında diğer eliyle hızlıca ağzına kapattı. "Abla Allah'ını kitabını seversen senin akşam akşam başka işin yok muydu ya?!"
"Niye lan? Bu akşam müsait değil miydi?"