Gözlerim aynada duran yansımasına bakma isteğiyle dolup taştı. Evet, dudağı hafifçe yukarı kıvrılmış ve dudağını köşesindeki oyuntu tüm karanlığın ortasında kalan bembeyaz bir leke gibi oradaydı. Gülüşü çok geniş değildi belki, ama kaburgalarım arasındaki kalbimi genişletmişti. "Bahsettiğim tam olarak bu. Gözüm kapalıydı ama sen baktın, görmedin. Kendin içinde aynı şey geçerli. Şuan sadece dış görünüşüne göre bir mana yüklüyorsun. Yüzüne, gözlerine bakıyorsun ama Refhan, ruhunu göremiyorsun. O ruhta saklı bir şeyler var. Ulaşılması güç olan şeyler. Bir mağaranın en ücra köşesinde saklı olan hazine gibi... Ya da sonu olmayan bir kuyunun dibinde, insanı yıllarca susuzluğundan kurtaracak bir damla su gibi... Ulaşılması zor, belki de imkânsız." "Belki oradan kurtulmayı bekliyorlar, bilemeyiz." "Belki oradan kurtarılmayı bekliyorlar, bilemeyiz." "Senin ruhunda tıpkı o mağara ve kuyu gibi. İçindekiler ise o hazineler. Düşünsene bir, hazinelerin orada olduğunu biliyorsun ama ulaşamıyorsun. Oysaki mağaradaki hazineye ulaşsan çok güçlü, zengin bir insan olursun ya da kuyunun dibindeki suya ulaşırsan yıllarca susuzluk hissetmeyeceksin."Todos os Direitos Reservados
1 capítulo