"Hepimiz kendi gezegenimizde yaşıyoruz. Peki, ya bu gezegene bir başkası girmeye çalıştığında? Belki kapılarımızı kapatıyoruz suratına, ama ya zorla girmeye çalışıyorsa? Ya da o sizin kaderinizse ve siz kaderinizi değiştiremiyorsanız? Belki de farklı iki gezegen yerine bir gezegen olursunuz, belki de siz kendi evreninizi bulursunuz." Evet, güzeldi. O, gerçekten çok güzeldi. O, benim istediğim bütün güzel şeylerin vücut bulmuş hâliydi. Ellerini belime dolayınca alamamıştım ondan kendimi. Dudağının kenarıyla hafifçe gülerken, kulağıma yaklaştı ve fısıldadı. "Burası senin şehrin. İstersen kur en baştan, istersen yık bu şehri. Ya da kal sen öyle. Beraber ateşe kavuşturalım bu şehri."