Harika bir hikayeyle sizlerleyim. Hikayeyi okdukça içine sürükleneceğiniz, heyecanla yeni bölüm isteyip; oy ve yorumlarınızı eksik etmeyeceğiniz bir hikayeyle karşı karşıyasınız. Lütfen ilk bölümlerden yargılamayın. Diğer hikayelerden apayrı konu ve anlatım...
---
Ben yol tarifi edebilecek başka insanlara rastlamak için dua ederken bir kol bileğimi tuttu ve beni kendine çekti.
"Sanırım yolunuzu kaybettiniz küçük hanım" ve bir taş konuştu, bir kaya konuştu, bir meteor konuştu ve bir ego konuştu - yanlış anlamayın bunlar dört kişi falan değil dört özellik bir meteor - ben de bu yüzden "Hayır, teşekkür ederim" demekle yetindim. Ahh ona yakından bakmak; masmavi gözleri, dolgun dudakları sarı ve kahvenin arasında oynayan saçları...
Ona bu kadar dikkatli ve etkilenmiş bir sekilde baktığımı anlamış olacak ki:
"Peki" dedi ve BANA GÖZ KIRPTIĞĞ.
İşte ben bu sahnede eriyorum. Not: Erimemin sebebi yalnızca sıcaktan kaynaklanıyor. Yani çocuk bana iki tane göz kırptı diye falan değil.!?,:!;'
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."