Thats my life bitch!
Sevgili günlük,
İçimi sana dökerken, bilinçaltımın derinliklerindeki tozları aldığımdan bihabersizdim. Neler düşünüyormuşum meğer! Kalbimle mi yazdım bu günceyi, yoksa beynimin sol tarafıyla mı? Daha doğrusu acaba ben beynimin hangi tarafını kullanıyorum? Sağ mı sol mu? Bunun bir önemi yok aslında. Minicik bir parçası ne de olsa kullanabildiğim. Zaten onu da her zaman kullandığım söylenemez. Hey beynim sana sesleniyorum! Sahi neden arada kayboluyorsun? Benimki de soru mu yahu! O hep orda sen nerdesin asıl? Bedenin burda onu görebiliyoruz da ruhun nerde? Bunu kim bilebilir? Belki küçük dostun Parley'e sorabilirsin. Kavonuzun içinden ona seslensen belki seni duyabilir. Beyninin duyma ihtimalinden daha yüksek en azından. Nedenmiş o! Yüzdelik bir dilim her zaman gerçek bir ifade midir? Dilim demişken canım pasta çekti, ya sizin? Çikolatalı mı meyveli mi? Aman canım ne farkeder!? Pasta olsundu da... Ben bir dilim pasta alıp geliyorum, siz okumaya başlayın yetişirim ben :)
Yavuz üç çocuğunu ve eşini gözlerinin önünde kayıp eder. Şizofreni başlar ve ressam bir genç çocuğu en büyük oğluna benzetip kaçırı. Ona kendi oğlu gibi davranır