Bazılarının yüreğe iyi gelen bir yanı vardı. Dördü de birbirine armağan gibiydi. Onlar dört iyi arkadaşlar. Sinem , Gamze, Tutku ve Gülsüm... Dördünün de yolları bir yetimhanede kesişti. İşte o günden sonra kimse birbirini bırakmadı. Birbirlerini bırakmayacaklarına yemin ettiler. Onların yetimhanede tek lakapları vardı. Sistalar... Peki ya on sekiz yaşları dolunca bu dört kız arkadaş ne yaptılar? Tabi ki de ayrılmadılar. Birbirlerine destek olup hep bu hayata göğüs gerdiler. Hayatları birden bire değişirken, hayatlarına giren dört adam Mert, Kerem, Burak ve Alper dahil oldu. Peki kimdi bu adamlar? Mert Yıldırım aklı başında hedefi olan bir mimar. Kerem Vural deli dolu ünlü bir basketbolcu. Burak Sönmez babasının soyadıyla gurur duyan tek veliahtı çapkın ünlü playboy. Alper Başaran ise yolları üniversitede kesişip çok sıkı dost oldular. Ünlü bir firmanın başarılı bir mühendisi. Aslında tüm hikaye barda karşılaşıp bir yanlış anlaşılmayla başladı. Bir kavga nezarette bitince ve sürekli birbirleriyle karşılaşmaları da cabası oldu. Zamanla birbirlerine olan nefretleri aşka dönüştü. Aşkı doyasıya yaşadılar... Sinem Ertekin zeki bir kızdı, avukat olup her zaman adalete güvendi. Hayatı hep adaletsizlik üzerine kurulmuş olsa da o adalete güvenip bu yolda ilerledi. Gamze Aslan asi ve inatçı bir kız dansa olan sevgisini meslek edinip dans eğitmeni oldu. Tutku Uras hepsine ters tam bir çılgın kızdı. Tek sevdiği şey kendi şarkılarını söylemek, okulunu bitirdikten sonra ünlü bir mekanda her akşam şarkılarını söylüyordu. Gülsüm Serter tek hedefi kendi çizimlerini dünyaya duyurmaktı. Moda stilistliği yapan Gülsüm tam bir çılgındı. Peki bu dört kahramanın hayatlarında neler olacaktı? Bakalım bu dört adam kızların kalplerinde ne maceralar yaşatacaktı? En güzel dostluğu ve
14 parts