꓄ꍏꀘĪᖘ꓄ꍟ ꀘꍏ꒒ĪÑ
New York. 2120. Amerika ikinci bir İç Savaş ile yok edilmiş ve haritadan silinmiş. Bu kıyamet sonrası dünyada, çok az kurtulan var ve birbirlerinden uzaktalar. Üstelik kurtulanların birçoğu büyük şehirlerde yaşayan vahşi çetelerin üyesi, avcılar. Kırsal alanlarda gezip yeni köleler, taze kurbanlar arıyorlar; böylece onları favori ölüm oyunlarında oynatabilirler: Arena 1. Rakiplerin en barbarca yöntemlerle ölümüne savaşmaya çıktığı bir ölüm stadyumu. Sadece tek bir kural var: kimse hayatta kalamaz. Asla.
Vahşi doğanın içinde, Catskill Dağlarının yukarılarında, 17 yaşındaki Brooke Moore, kız kardeşi Bree ile saklanarak hayatta kalmayı başardı. Kırsalda gezinen köle toplayıcı çetelere yakalanmamak için çok dikkatliler. Fakat bir gün, Brooke yeteri kadar dikkatli olamadığı için Bree yakalanıyor. Köle tüccarları onu aldı ve şehre, yani kesin ölüme götürüyorlar.
Brooke, bir donanma mensubunun kızı olarak dünyaya geldi; güçlü ve hiçbir zaman dövüşmekten kaçmaz. Kız kardeşi kaçırıldığında harekete geçiyor ve köle tüccarları yakalayıp kız kardeşini geri almak için her şeyi kullanıyor. Yolda, 17 yaşındaki, kendisi gibi hayatta kalmayı başaran ve erkek kardeşi kaçırılmış Ben ile tanışıyor. Beraber bu kurtarma görevinde bir ekip oluşturuyorlar.
Bundan sonrası ise kıyamet sonrası, ikisinin, hayatlarının en tehlikeli sürüşünde köle tüccarları kovaladıkları, New York'un kalbine kadar takip ettikleri macera dolu bir gerilim... Yolda, eğer hayatta kalırlarsa, hayatlarının en zor seçimlerini ve fedakârlıklarını yapmak zorunda kalacaklar ve her ikisinin de hiç beklemediği hisler yaşayacaklar; birbirlerine karşı beklenmedik hisler de dâhil... Kardeşlerini kurtarabilecekler mi? Ve kendileri de arena da savaşmak zorunda kalacak mı?
Geçmiş hayatınızı yaşama şansınız olsaydı ne yapardınız?
On yıllık ilişkisi büyük bir ihanet ile son bulduğunda Eda artık bir gerçeği kabul etmek zorunda kalmıştı.
Gerçek aşk diye bir şey yoktu.
Varsa da onu bulmak gibi bir niyeti olmamıştı.
Arkadaşının zoruyla sonunda evden çıktığında aklına en son gelen şey bir falcının karşısına oturmaktı. Egzotik giyimli kadının karşısına oturduğunda ise söylediklerini dinlemekten başka çaresi yoktu.
Falcı ona aşkı bulması için geçmişte yaptığı bir hatayı düzeltmesi gerektiğini söylediğinde parasını boşa harcadığını düşünmekten kendini alamamıştı.
Fakat eve dönerken geçirdiği kaza sonucu gözlerini İngiltere'de 1823 yılında açtığında kendini önceki yaşamı olan Helena Anne Mercer olarak buldu. Şimdi tek yapması gereken yapılacak hatalı seçimi bulmak ve bunu engelleyebilmekti.
Ama hiçbir hata bu kadar cezbedici olmamıştı.