O arkasını dönüp giderken artık ardına saklanabileceği kelimeleri tükettiğinin farkındaydı. Vereceği en ufak bir umudun bile yeşeremeyeceğinin ve ne kadar ciddi görünmeye çabalasada gizlediği duygularının onu gözlerinden ele verebileceğini biliyordu. Arkasını dönüp gidiyordu çünkü cesareti yitik bir erkekten daha çok çaresiz bir insandı artık. Vazgeçmek zorunda olduğunu en sonunda kabul etmiş, ne kadar gitmek istemese de içinde bulunduğu durumu benimseyerek ondan uzak durması gerektiğini en nihayetinde anlamıştı. O gece sevdiği kadın yere diz çöktüğünde gerçekler, artık onlar için varılacak bir sonun olmadığını aralarındaki her şeyin bitmesi gerektiğini ona tekrar ve tekrar söylüyordu.