Hafif rüzgar içimin ürpermesine sebep olurken ısınmak için ellerimi birbirine sürtüyorum. Birbirine doladığım ayaklarımı sağa sola sallarken başımı çevirip yanımdaki genç adamı inceliyorum. Ayın ışığı saçlarının daha parlak gözükmesine neden olurken o, düşünceli bir ifadeyle hemen hemen iki metre aşağımıza vuran dalgaları seyrediyor. Her şeyiyle ne kadar harika gözüktüğünü içimden bir kez daha tekrarlıyorum.Aramızda geçen ufak konuşmanın ardındaki bu sessizlik bir süre sonra canımı sıktığında, konuşmak için dudaklarımı aralıyorum.
"Eğer şimdi herhangi bir yerde olabilseydin," Cümleme başladığımda kafasını bana doğru çeviriyor. "Nerede olurdun?" Rengine hayran olduğum mavi gözlerinden tereddütlü bir ifade geçiyor. Başını öne doğru eğip, aramızdaki küçük mesafeyi bana doğru kayarak kapatıyor. Tekrar başını kaldırdığında doğrudan gözlerimin içine bakıyor. Sağ elini kaldırıp kalbimin üzerine koyarken dudaklarından beni şaşırtacak iki kelime dökülüyor.
"Tam burada."