Sürekli sizi takip eden biriyle ne yapardınız?
Bu kişinin;ne adını,ne cinsiyetini,ne neye benzediğini,ne de size neler yapabileceğini bilmiyorsunuz.Sadece...size bir zararı dokunmadığı için defalarca polise gitme düşüncesinden vazgeçiyorsunuz o kadar.
Almira Demirel,hayatı boyunca mükemmel kardeşinin gölgesinde yaşamış bir abla.Kendi aksine,Açelya o kadar kusursuz biri ki,çıktığı her kişi sırf Açelya'ya yanaşmak için onu kullanıyor.
Almira'nın kendisini gerçekten sevdiğini düşündüğü tek bir kişi var;Gizemli Adam.
Onu tanımıyor,sadece telefon da onunla konuşup,yüzüne aptal bir sırıtış yayılıyor o kadar.
Almira gün geçtikçe daha neye benzediğini bilmediği bir adama bağlandı.Onun sevgisi Almira'yı büyüledi adeta.
Ve bir de okula yeni gelen Baran var.Tüm kızların ilgisi çekecek kadar yakışıklı,sözleri ve cümleleriyle her insanın kalbini çalacak kadar zeki.
Bu hikaye de,ne kötü çocuk var,ne de masum,saf bir kız.Bu hikaye, gerçek sevginin günümüz de hala var olduğunu ispatlayan bir hikaye.
"Benim topraklarımda ölmek için özel bir nedene gerek yok."
Mihra Elnurova, Türkiye'nin güneyinde yer alan, ufak bir Türkmen ülkesi olan Karahan'da yaşamaktadır. Sıcacık bir ailede büyüyen Mihra, hayatın sert ve acımasız yüzüyle henüz tanışmamıştır.
Ta ki ülkesinde baş gösteren iç savaşa kadar.
Ülkenin çeşitli bölgelerinden ayaklanma, silahlanma haberleri gelirken hiçbir sorun olmadığına inanarak yaşayan genç kız, bir sabah bulundukları kasabaya ülkesini ve kendi topraklarını korumak için Türkiye'den askerlerin gönderildiğini öğrenir.
Bu askerlerin arasında hayatının aşkının da olacağından bihaberdir.
Yağmurlu bir günde şarkı söyleyip kendi kendine eğlenirken çitlerin arkasından kendini izleyen Türk askeri Yusuf Agâh Demiral'ı görünce Mihra'nın kalbi o zamana dek hiç atmadığı kadar kuvvetli atmaya başlar.