Vücudumda kan yerine dolaşan alkolün etkisiyle bulanıklaşan bakışlarım bazı ufak tefek şeyleri seçiyordu. Bunlardan biri yüzümün yanından geçip sırtımı yasladığı aynaya yaslanan elinin üzerindeki kartal dövmesi...
Yaralı parmakları terden birbirine yapışan saçlarımı sıkıca kavrarken sırtım bedeninin bedenime kavuşmasıyla geriye çarptı. Dudaklarımdan dökülen inilti dışarıda kalan müziği bastırdı.
Eğer şeytan kullarını, dünyaya Havva ve Adem'in kullarını yoldan çıkartmak için saldıysa o şeytanın kulu, ben de Havva'nın tohumuydum.
Biz bu gece birleşip, dünyaya bir günah doğuruyorduk.
Eğer yoldan çıkmak kulağa fısıldanan sözlerden ibaretse ikimizde şeytanın kullarıydık.
İkimizde bu gece yoldan çıkmıştık.
Dokunuşlarımla zedelenen dudakları titreyerek çıplak göğüslerimden yukarı tırmanıp boynumu turladı. Dişleri boynuma kendine ait iz bıraktı. Dudaklarından taşan sıcacık nefes tenimi okşarken, "Konuş," diye fısıldadı. "Konuş ismim dudaklarından dökülsün."
İniltilerimiz birbirine karışırken, teni tenime sürtünürken ve derinliklerime ulaşan erkekliği dar duvarlarımın arasından kayıp kendine yer açarken aramızdaki şey son bulanan kadar sadece zevkten inledim.
İsmi dudaklarımdan taşmadı, söyleyemedim.
Alkolden, hazdan kendimi kaybederken ona ait ufak tefek şeyler hafızamda yer edindi ama tek bir eksik vardı.
İkimizde birbirimizin ismini bilmiyorduk.
Kanatları kopartılarak yeryüzüne atılan bizler ilk günahlarımızı değil ama bu gece son olmayacağını bildiğimiz bir günahı daha işleyerek tenimize kazıdık.
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."