Burası İstanbul omzunu iki kıtaya yaslamış Ne oralı ne buralı Ne şehir ne ülke Ne umut ne çare Beş duyuyla anlaşılmaz Altıncı his burada çalışmaz Gerdanından öpesin gelir meydanından kaçasın Bir akşam üstü vapuruna biner aşık olursun Bir sabah otobüsünde böceğe dönüşürsün Burası İstanbul Herkes kaderiyle yarışır Yalnız kalabalıklara kalabalıklar yalnızlıklara karışır Gelene hoş geldin gidene eyvallah demez Kederleri genize kenefleri denize akar Her gün binlerce ev soyulur Arabalar çalınır Dalgalar,dümenler,dolandırıcılar 7/24 saklambaç halidir Önün arkan sağın solun çok fena ebeler ve sobeler seni beklemediğin bir günde bir gecede mutlu bir anda İstanbul çalar İstanbula güvenip önünde bir ayakkabı bile bağlanmaz Bedeninden ruhunu çalar ruhun duymaz Peki bu şehrin sizden çaldığını nasıl geri alabilirsiniz? Adaletle , çalarak HAYIR ADALETLİ ÇALARAK...