UNUTMA BENİ
  • Reads 21
  • Votes 6
  • Parts 2
  • Reads 21
  • Votes 6
  • Parts 2
Ongoing, First published Mar 06, 2020
Yağan yağmurun şiddetli vuruşları ilerleyen aracın ön camına hızlı hızlı iniyor,  silecekler yağmurun hızına yetişemiyordu. Genç kadın etrafına merakla bakıyor bir yandan da navigasyonun rehberliğinde gideceği yeri bulmaya çalışıyordu. Aracın tekerleklerinin yer yer denk geldiği çukurlar kısa süreli sarsılmalara yol açıyor aracın arka koltuğunda hafif bir uykuda olan genç kadını tedirgin ediyordu. Her şeye rağmen ilk görev yerinin heyecanını yaşayan genç kadın bunu ufak bir gülümseme ile geçiştiriyordu. Geçtikleri yollar uçurumlara gebe olsada onlara sunduğu manzara bu tehlikeye değiyor,  dumanlı dağları içlerindeki umutsuzlukları söküp atıyordu. Yağan yağmur şiddetini arttırmış dumanla kaplı yollar iyice görünmez olmuştu.  Genç kadın önünü görmekte zorlanıyordu. Kanına sinsice karışan endişe tohumları direksiyonu sımsıkı tutan ellerinin tir tir titremesine yol açmıştı. Arkada uyuyan arkadaşını da tedirgin etmemek için sakinliğini korumaya çalışıp hızını en aza indirdi. Araç düşük hıza rağmen sarsılmaya devam ediyordu.  Arkadan "ne oluyor ya?" diye konuşan uyku mahmuru arkadaşını sakinleştirmek için omzunun üzerinden arkaya bakıp "yok bir şey kuşum, sen uyu." diyip önüne dönmüştü ki bembeyaz sislerin arasından hızla üzerlerine gelen kamyoneti görmesiyle kulaklarını sağır eden bir çığlıkla direksiyonu ucu bucağı görünmeyen uçuruma kırdı... 
İKİ HAYAL GÜCÜYLE HARMANLANMIŞ HİKAYEMİZE 
BUYURMAZ MISINIZ?
All Rights Reserved
Sign up to add UNUTMA BENİ to your library and receive updates
or
#37kurgusu
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
29 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
GECENİN İZİ cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
Türk'ün Kızı (Gerçek Ailem) cover
Kara Gül  cover
Fındık Tarlası cover
Zorba'nın Özel Asistan'ı  cover
BUZ DAĞI (Gay) cover
Kocamın Patronu cover
SARKAÇ cover
DİLVAN (Kitap oluyor)  cover

GECENİN İZİ

29 parts Ongoing

Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....