"Benden gidebilmen için önce beni yok etmen gerekiyor" sesi sertti, tıpkı büründüğü kişilik gibi. Bunu yapamayacağımı benim kadar oda iyi biliyordu.
"Seni gördüğüm o güne lanet olsun" hıçkırıklarım odada yankılandı
"O benim en özel günümdü" yüzündeki sırıtışla kanım dondu, bedenim üşüdü.
"Seni yok etmeden yok olmicam, sözüm olsun" bu sefer sırıtma sırası bendeydi. Sonumu belirleyenin sonu olacaktım. Bunu ne pahasına olursa olsun yapacaktım.
Ölüme adımlamak bile ondan gitmeme imkan sunmuyordu, sonum oydu, sonumu belirleyen oydu.
O beni ona mahkum edendi, bense onun mahkumu.
O Poyraz'dı ben ise Alev.
Alev'leriyle bolca yakacak bir Aşk hikayesi mi? Yoksa Alev'leriyle kavuracak bir intikam hikayesi mi?
***
Bu hikaye tamamen hayal ürünüdür, gerçeklik payı yoktur.
Yazmayaya kaldığım yerden devam ediyorumm....
Annesini doğumunda kaybetmiş Gökdeniz Çevik hem intersex bir birey olmanın zorluğuyla hem de babası tarafından şiddet görerek büyümüş bir çocuktur.
Peki ya babası bir gün kumar borçları yüzünden Gökdeniz'i yeraltının en büyük mafyalarından biri olan Boran Kandemir'e borçları karşılığı satarsa...
"Buradan kaçışın yok sen benimsin.."
...