MUTSUZ ÇOCUK
Her şey annemin karnındayken başlamıştı aslında bela olmuş zorluklar, aşılamayan engeller vb. birçok şey ben henüz 2 yaşındayken birçok oluşumun etkilenmiş olduğu merkezi gölcük olan depremin oluşumunun Marmara bölgesini de etkilediği o dönemde ben henüz 2 yaşındaydım. Ayrıca şöyle bir durumun daha içerisindeydim yerde oturmuş kağıt, gazete kupürleri kesiyordum mavi makasım elimde rengi zihnimde hala birden bir ses duydum ama oturduğum yerin altından kalorifer peteğine vurdu kuvvetlice bir şey, bir ses nasıl tarif edilebilir bilmiyorum, anlam dahi veremiyoruz zaten böyle bir şeye her neyse depremin oluşumu olan Marmara Bölgesi yıkılan o evler binlerce kayıp ile sarsılmış bir durumdayken gördüğüm bu manzara beni etkilemişti tabi ki de o an ne yapacağını da bilemiyor insan kaçmaya çalışsan çocuk aklınla ancak gidebileceğin yer masa , sandalye, gibi yerlerin altında olmak ya da yanında durmaktan başka bir şey gelmez aklına hatta yıkılan o evleri görünce konuşamazsın bile şimdi soracak olursanız iyi de neden yaralarımıza dokunuyorsun ? diye nedeni şudur; Benim hayatımı depremden daha iyi bir doğal oluşumdan başka bir şey örnekleyemez çünkü, hayatım deprem gibi benim de bir geldi fay hattı dediğimiz noktadan hayat noktama dokunuşu oldu yıkılışları da gördüm çığlıkları da attım çıkar dedim bir gün mutluluk karşıma güler yüzünü de görürsün dedim kendi kendime nerede bu mutluluk ? , hani herkese gülen yüzler ? İşte her düşüncem böyle sadece soru işareti olarak kaldı bende mutluluk yok, gülen yüzler de bir yere kadar. Hayatım da birçok şeyi başardım sayısız başarım var ama, gülen bir yüzüm, mutlu olan bir gönlüm yok!...
Neden? Diye düşündürür mü bu sizce de? Elbette düşündürür biliyorum fakat hiçbir zaman yılmadım ve yıkılmadım savaştım, başardım ve kazandım.
Abisi tarafından emanet edildiği adamın karanlık yüzüyle tanışmaya başlayan Işık kurtuluş ve onu kendi cehennemine çeken suç örgütü lideri Han Barlas Kılınç'ın ailesi için aşık olduğu kadına zarar veren zehirli ilişkisi...