(Kitap askıdadır!!)
Olur ya bazen gitmek isteriz. Uzaklara...Herkes'den,her şey'den uzaklara... Bize ait bir şey'in olmadığını hissederiz. Kendimizden bile kaçarız. Belkide tükenmişizdir, tüketmişlerdir...
Bu hikaye'nin sonunu merak edip duruyoruz. Bitmeyen bir roman gibi kahramanlar hep değişir. Ve hepside biz'den bir parça çalıyor aslında. Bunlar yaşananlar işte; hep eksik bırakır bir şeyleri...
Kimden kaçıyoruz ki?.. Yürüdüğümüz kaldırımlar, sokaklarımız da oynayan tanıdık yüzlü çocuklar hafiften ferahlatsada içimizi, o büyük eksiklik hep sahneyi bozuyor işte...
Dar gelir, kaldıramaz oluruz. O koca yükü bizi bizde hapseden bir zindan oluyoruz. Hergün bir parça daha kopuyor, iyice tükenmiş, iyice bitmişiz...
Yine gidemiyoruz, kaçamıyoruz, terkedemiyoruz...Sokaklarımızı, caddelerimizi, şehirlerimizi, insanlarımızı...
Ve asıl sorun şu ki; Kendimiz'den kaçmayı beceremiyoruz...
¤¤¤
Tesadüflere inanırmısınız?..
Yada kader'e?..
Sizce de kader'in bir parçasıda tesadüfmüdür?..
Hemen oku, ve bu soruların cevaplarını seninle birlikte bulalım...
(Kitap Yarıda kalmıştır. Ne zaman devam edileceği belli değildir.)
(Kitap askıdadır)
Kalbini savaş meydanında bırakmış bir asker, o intikamı elbet bir gün alır.
...
Alakurt lakâbıyla bilinen Kurter Alacakan, ülkesinin en başarılı askerlerinden biridir. Bir gece vakti timiyle gittiği Kafes operasyonunda timdeki dostlarını acı bir şekilde kaybeder.
Her şeyini kaybettiği o zifiri karanlık gecede, kan dolu toprağa bakıp, toprağı avuçlayarak korkunç bir intikam yemini eder.
Ve her şeyi ardında bırakıp şehre geri döndüğünde, hiçbir şey aynı kalmayacaktır.
Özellikle de General'in kızıyla tanışıp, onunla aynı intikam yoluna başkoyduktan sonra...
ALACAKAN.