Yalnız kalmış ve ölüme koşarak giden biriydim. Işin kötüsü arkadaşlarım da yanımda. Birlikte büyüdüğüm, dayak yediğim, dayak attığım, birlikte gülüp, ağladığım kardeşlerim de yanımda. Rüzgar yağmur damlalarını yüzüme mermi gibi çarpıyordu. Soğuktan insanın kemikleri titriyor sanki vücudunda deprem oluyordu. Ancak bu yoldan dönmem için çok geç. Dönmem, dönemem. Hayatta sevdiğim için elimden geleni yaparım, tek çare bu. Bu gün çok tanıdık, tarih tekerrür ediyor. Her şey böyle başladı böyle bitecek.
"Evdeki hizmetçiler neyse sende o sun"
zorundalıkda olsa ben onun karısıydım.
"Bekaretini bozduktan sonra sana asla elimi bile sürmeyeceğim şu karşıdaki koltukda yatıp kalkacaksın asla yakınıma gelmeyeceksin!" dedi kalın sesiyle.
Ben bir ömür bu adamla nasıl evli kalacaktım.