Bana nazik yalanlar söyle Usulca kır kalbimi Pişmanlık kekremsi, kurak bir tat bırakır kursakta Kaybolursan diye ezberle bıraktığın izleri Düştüğümüz karanlıkta yaralarımdan tanı beni Eftalya Gürel; fazla kiloları, başarısız akademik kariyeri ve kötü sosyal ilişkileriyle başarı basamaklarını hızla çıkan dünyaca ünlü keman virtüözü kız kardeşinin aksine ailesinin ayrık otu olarak yaşamını sürdürmektedir. Yarı zamanlı çalıştığı gazetenin bünyesinde haber yapmak için gittiği özel bir davette farkında olmadan kötü kurdun inine girer. Ortadoğunun en tehlikeli tetikçilerinden birisi olan 'Kesik' hatasız çalışmasını öngörülemez tehditlerle titizlikle ilgilenmesine borçludur. Ancak avlamak için peşine düştüğü kızın fotoğraf makinesinde bir sonraki hedefinin resimlerini gördüğünde elindeki kuzunun sandığı kadar masum olmadığını anlar ve onu da sorgulamak için beraberinde götürür. "Beni öldürecek misin?" "Bugün değil." Derler ki; kaçtığımız her savaş bir gün suret kazanır ve en çekici kılıkta karşımıza çıkmaya başlarmış. Hem birbirlerine hem de dışarıda patlak vermek üzere olan savaşa karşı dururken Ofelya'nın ortadan kaybolmasıyla Eftalya kendini geri dönülemez bir şekilde bu karanlık dünyaya kötü kurdun elini tutarak girerken bulur. "Güzellik beyhudedir Eftalya. Ona nasıl baktığına, nasıl algıladığına göre değişir. Sendeyse başka bir şey var; aradığımın farkında bile olmadığım bir şey.." 'İfade edilmemiş duygular asla ölmez, sadece diri diri gömülür ve sonradan daha korkunç şekillerde tezahür ederler.'