Ben o an yeni bir renkle tanıştım: Hiçlik Rengi. Ne kalbimi karanlığa sokacak kadar siyahtı... Ne de ruhumu yeniden aydınlatacak kadar mavi... ~~~ Ne ben gözlerimi kapatıp karanlıkla buluşabildim Ne de gözlerine bakıp mavilerinle yüzleşebildim. ~~~ Hatıraların kol gezdiği bu şehrin dar,sessiz ve soğuk sokakları, gün geldi içinden çıkamadığımız labirentimiz oldular. Fırtınalı gecelerde gökyüzünün umutsuzca yer yüzüne bıraktığı damlalar, aramıza hiç düşünmeden ördüğün duvarı ıslatırken her şeyin başlangıcı oldular. O gün beni sen değil, kafamın içine benden izin almadan akan düşüncelerin korkuttular. ~~~ Farkında değildin ama kanattı buzun, sana baktığım her saniye ruhumu. ~~~ Bana 'mavi' dediğinde biraz daha karıştı, okyanuslar'ının kayalıklara çarpan dalgalarına hüzünlü hatıralarım. ~~~ Şimdi ise acı,kasvet ve mutsuzluk dört bir tarafımı sardı, nefes alamıyorum ;sen hâlâ gülebiliyor musun? Sana kızgın içimdeki küçük kız ağlıyor, hıçkırıkları boğazından çıkarken canı yanıyor; iniltilerini duyabiliyor musun? ~~~ Yağmur damlalarının sakladığını zannederek ağlamaya devam et. Ama ne yaparsan yap gözlerinin arkadasına sakladığın buzun, erimeyecek. Düşen damlaların yağmur sularına karışmayacak. Ruhun, hâlâ kaptanı olduğunu sandığın geminin üzerinde yalpalanmaya devam edecek. Kulaklarına ise senin için ağlayan küçük kızın masum şarkısı eşlik edecek. ~~~