"Diyorum ki senin bu kıyafetlerine"sağ elinin yüzeyi açıkta kalan boynumla göğsüm arasındaki yere sürtündü. Elini oynatıp o açıklığı boydan boya turlarken çekilmek istedim. Hamlemi önceden tahmin eden bir avcı edasıyla diğer eli ince belimi buldu. Kocaman açtığım gözlerle nefes bile almadan ne yapmaya çalıştığını kavramaya uğraştım. "Ayar olmaya başladım " "Ne yapıyorsun Teoman ?" İçime kaçan nefesimden ötürü sesim bir hayli kısık çıkmıştı. Tabii birde elinin tenimin üzerinde bıraktığı etkiyle titreyen bacaklarım vardı. Göğüs kafesime şiddetle çarpan kalbim de bana yardımcı olmazken herkese karşı tek başıma savaşmak zorunda kalmıştım. Gözleri kısıldı. Sesimi duymuş olmalı ki belimdeki elini çekti. Geriye çekilmeden önce yakası açık kazağımı iki ucundan tutup birbirine yaklaştırmayı ve açıkta kalan tenimi bir nebze kapatmayı da unutmamıştı. "Çıkalım " beni beklemeden giderken arkasından titreyen bacaklarımla sersemledim. Bu tatile artık basit bir gözle bakamıyordum. İki gün içerisinde kim bilir neler yaşayacaktık ? *** "Bazı adamlar incitmeden sevemezdi.. Kırardı, dökerdi yangınlar bırakırdı arkalarında.. Bazı adamlarsa, tüm geçmişi unutturur, parmak uçlarından öperdi.." - Cemal Süreya *** Dudağımda son bir türkü Gülpembe. *** Düzenli olarak bölüm gelmektedir!