Ulaşamadığına, sarılamadığına, göz göze gelemediğine mi duyulur?
Ya da özlem sadece beş harften oluşan gereksiz mesafeler içeren bir kelimeden mi ibaret?
İnsan yakınındakine özlem duyamaz mı?
Yakınındakine, çok yakınındakine.
Özlemek fiilinin gerçekleşmesi için mesafeler mi gerekir?
"Ben ta yanında bile hasretim sana" demiş şair, niçin?
Kimilerine göre özlem pişmanlıklara dönüşür.
Yakınındayken doya doya gözlerine bakamamak,
Doya doya sarılamamak,
Ya da söylenmek istenen sözleri içinden geldiği gibi söyleyememek...
Neden insanlar öldüklerinde, gittiklerinde, terk ettiklerinde daha çok sevilirler.
Sevilmek için, özlenmek için, ölmek mi, terk etmek mi, yoksa gitmek mi gerekir?
Ya da araya mesafe sokmak mı asıl mesele?
Kimileri de hayallerine özlem duyarlar.
Kurduğu o güzel dünyanın bir gün gerçekleşmesine.
Bunun için çaba sarf etmeyenler de vardır.
Hatta hayallerinin gerçekleşmeyeceğini düşünüp hayal kurmayı bırakanlar da.
Gerçekten de hayal kurmak için hayallerin anılara dönüşmesi gerçeğinin baskın olması mı gerek?
Özlem duymak için veya içinizdekileri hayata dökmek için birilerinin gitmesini beklemeyin.
Siz hayallerinize özlem duyanlar değil onları anılara dönüştürenler olun.
Hayallerinizi anılara dönüştürmeniz,
Pişmanlıklarınızı yok etmeniz dileğiyle.
Eren: Trendyol kasıyor da WhatsApp'a geçelim mi?
🌑
👾:İnstagram gönderisinde olan operatör ve müşteri konuşmasından esinlenerek yazılmıştır.
👾:Eşcinsel kitaptır.
👾:Argo kelimeler vardır, rahatsız olacaklar uğraştırmasın.
🌧: Attack On Titan kurgusu değildir.
🌈🍀