Bileklerimde akan zaman beni konuştuklarımdan değil de sustuklarımdan anlayan bana yabancı olduğu kadar yakın olan adamı değiştirmişti. Bu sefer gerçekten iki yabancı olduğumuzu hissediyordum. Büyümek hayal ettiğim gibi değilmiş bunu onunla anladım. Küçükken hayallerimin gerçekleşebilme olasılığına takılı kalmazken zaman geçtikçe sayılara takılı kalır olmuştum. Her değişen oranda bir pesimiste dönüşüyordum. - "Bakma öyle. Yeniden sustuklarımdan anla beni." dediğimde yüzündeki ifade yutkunmama sebep oldu. "Sustuklarından anlamak istemiyorum. Anlayıp her şeyi enkaza çeviremem. Sende bunu kendine yapma." dediğinde gözlerim dolmaya başladı.