*** "Bana 'Hey, iyi misin!?' diye bağırdı ve suya atladı." dedi Elina uyku sersemi minik oğluna "Düşünebiliyor musun boğulan birine iyi misin diye sordu." deyip bir kahkaha patlattı. "Şok olmuştum ve ne yapacağımı bilememiştim." diye kendini savundu Onat. "Ayrıca sonrasında hemen denize atladım." diye devam etti. Çocuk kıkırdayarak "Annecim devam et lütfen." dedi. Elina başını onaylarcasına sallayarak devam etti. "Daha sonra beni suyun üzerinde tutan iki el hissettim yavaş yavaş kıyıya doğru gidiyorduk. Öksürüklerim canımı yakıyordu. Kıyıya vardığımızda öksürüğümün geçmesini bekledik ve hiç konuşmadık. Onatın korkmuş ve meraklı bakışları hep üzerimdeydi." Onat oturduğu yerden kalkıp yatağa doğru ilerledi ve oğlunun diğer yanına oturdu. Elina'nın anlattığı bu hikayeyi bir kez daha dinliyordu. Biricik oğlu Umut'un yanına uzandı. Elina'da yatağın diğer tarafında Umut'un başını okşuyordu. "Anneni gökyüzünden denize düşerken son iki saniyede farkettim ve kocaman bembeyaz kanatları olduğuna yemin edebilirim. Çok gerçekçiydi. Sanki, gökyüzünden bir melek düşüyor gibiydi." Dedi uykulu bir sesle Onat. Umut defalarca dinlediği bu hikayeyi tekrar tekrar şaşkınlık içerisinde dinliyordu. Elina gülümseyip devam etti. "Sonunda kendime gelince Onat elimi tuttu ve gözlerimin içine baktı. Tekrar iyi olup olmadığımı sordu. İyi olduğumu söyledim fakat kesinlikle iyi değildim. Denize nasıl düştüm? Öncesinde ne oldu? Hiçbir şey hatırlamıyordum." Yalan söylediği kısımda gözlerini Umut'tan kaçırıp duvara baktı. Umut annesinin elini sıkıp, "Hala hatırlamıyor musun anne?" diye sordu. Elina tekrar gülümseyerek, "Bir önemi yok." diye yanıt verdi. "Onatı bulmuş olmam, tüm hayatımı sana ve babana adamam bana yeter. Siz hayatımda olduğunuz sürece geçmişimi merak etmiyorum." diye devam etti. Onat kafasını kaldırıp gülümsAll Rights Reserved