KIZIL ANKA

Bu roman, gerçek kişilerin karakterlerinden ve onların yaşamlarından ilham alınarak kurgulandı. Sonsuz teşekkürlerim ile yalnızca, kalbinin üst rafına kaldırmaya cesaret edebilenlere.
ANKA'NIN VARİSİ TANITIM
Kızıl Anka, aşk üçgeni ve baba - kız çatışması üzerine kurulu olan, macera ve dram içeren, postmodern bir romandır. Hem fantastik hem romantik olan bu roman, metni oluşturan ana karakter Alçin'i ve mücadelelerini konu almaktadır. Anka hanesinin prensesi olan Alçin'in mücadelesi, babasının annesini yaşadıkları Kara Mücevher şatosundan sürgün edip genç bir kadın olan kraliçe Tijen'i hayatına alması ile başlar. Babası kral Oker ve yeni kraliçe Tijen sayesinde yurdunu ve evini kaybeden Alçin, kraliçe tarafından öldürülmek istendiğini öğrenince her şeyin rengi değişir ve isyana teşvik edilir. Aklını kurcalayan isyan düşüncesi ile bir ordu kurup intikam almak isteyen prenses, taca ve babasına isyana mahkum edilerek hain ilan edilir. Öz babasını tahtından etmekten başka hiçbir çaresi kalmadığını düşünmeye başlayan Alçin'in yolu Ejder adında bir "avcı" ile kesişir. Hislerinin ve yaşamının karmaşasında kaybolan prenses "gizli aşığı Aslan ve Ejder" arasında kalmaya başlar, ancak Ejder'in aklı sır gibi sakladığı başka bir rüyadadır.
KAPAK
'' O surlar kanımla boyanmadan, yeryüzünde mutluluğu tatmak yasak bana.''
Bir yemin etmiş, kendine bir söz vermişti. Sahip olduğu her şeye teker teker yeniden kavuşacak, gerekirse bunun için kan dökmekten kaçınmayacaktı. O bir Ankaydı. Kalbindeki ateşi gözlerinden seyrederlerdi. O ateşi söndürmeye çalışan veya varlığına inanmayan kim varsa, yakıp kül etmeye hazırdı. Öz babasını bile! Anka'nın yalnızca tek bir tacı olabilirdi. O taç yalnızca kan kırmızısı saçlara hizmet etmeliydi, ancak kana bulanmadan bu saçları süslemesi mümkün değildi.Savaş mı? Savaş sadece bir başlangıç.