Ne sevgiden, ne aşktan anlayan bir adama aşık olmak...
Kendini ona sevdirmek için onca çaba, onca uğraş ve sonunda aldığın karşılık koca bir hiç!
''Beni neden sevmiyorsun, ben sana ne yaptım? Nolur beni bu karanlıktan kurtar Rıza!''
''Suç senin değil Emine! Ben ne sevilmiş ne de sevmiş bir adamım... Hiç aşık da olmadım, sevmedim de... Yalnızlığa mahkumum ben, bu benim kaderim!''
Bir adam vardı, sevmeyi hiç öğrenemeyen...
Bir adam vardı, aşktan habersiz!
Bir adam vardı, kendisine delicesine aşık olan kadından habersiz!
Bir adam vardı, onun uğrunda gerekirse ölmeyi göze alabilen bir kadından habersiz!
Ne sevilmiş ne de sevmeyi öğrenebilmişti bu adam, aşktan habersiz...
Hikayenin Konusu: Ne kadar pis iş varsa yapan elini belki yüz, belki binlerce kana bulamış karanlık bir adama aşık olmuştu Emine... Koşulsuz sevmişti onu, sadece sevmişti... Onun uğrunda ölmeyi göze alacak kadar... Ancak sevgisinin karşılığı yoktu sevmiyordu onu Rıza, Emine onun için ne yapsa ne etsede sevmemişti Emine'yi. Gözünün ucuyla bile bakmamıştı belki... İşte Emineyi asıl öldüren de buydu: Rızanın sevgisizliği. Emine ne yaparsa yapsın hiç farketmemişti Emineyi! İşte Emine de her geçen gün Rızayı sevmenin bedelini ödüyordu ve bu bedeli her geçen gün acı çekerek ödüyordu...
Genç bir kadının yeniden varoluş hikayesine hazırmısınız?
Ceylan'ın yolu ormanının kralı Aslan'la kesişmişti Aslan Karasinar'la.
Bir oyun kurulmuştu içinde masumların zarar görmesinden zerre çekinmeyen bir tilki ve masumları canı pahasına koruyacak bir Aslan vardı. Peki sizce kim kazanır bu oyunu, gerçekten kötüler her zaman kazanırmıydı?
!! Yaş farkı içerir !!