"Neden geldin?" "Sen neden geldin?" "Ne?" Yavaşça gözlerini açıp bana döndü. "Gecenin bu saatinde sen neden buradasın?" Omuz silkerek sorusunu geçiştirdim. "Neden her sorduğum soruyu başka bir soruyla geçiştirerek beni cevapsız bırakıyorsun?" Gülüp tekrar denize doğru dönerek konuştu, "Sorduğun soruların cevabını herkesten böyle merakla bekler misin?" Gülerek onaylamaz bir ifadeyle başımı iki yana salladım. "İnsanlar benimle konuşmak için can atarken bir de sorduğum sorunun cevabını mı bekleyeceğim?" dudaklarımdan 'cık cık' diye bir nida döküldü. "Beklememe zaman kalmadan direk cevabımı alıyorum zaten. Ama sen.." Bakışları yeniden beni buldu. "Ama ben?" Sinirle derin bir soluk aldım. "Ama sen beni delirtmeye yeminliymiş gibi sürekli sinirimi bozacak şeyler yapıyorsun." Güldü. "Sen de çok çabuk sinirleniyorsun." Omuz silktim. "Yapım bu." Başını sallayarak tekrar etti. "Yapın bu.." Ayağa kalktım. "Evet yapım bu ve sen en azından şu görev meselesi bitene kadar bana ters hareketler yapmayacaksın ki-" Devam etmeme fırsat vermeden ayağa kalkıp araya girdi. "Ki?" Gülümseyerek ona doğru bir adım attım. Sık nefesleri yüzüme vururken başımı kaldırıp yüzüne baktım. Benden bu kadar uzun olmasından nefret ediyordum! Ahkam kesmek zor oluyordu... Umursamadan hafifçe parmak uçlarımda yükselip kulağına eğilerek fısıldadım. "...ki leşlerime bir yenisini daha eklemek zorunda kalmayayım." _________________________________________ Küfür ve şiddet içerir! Umarım severek okursunuz, Keyifle okuyun...♡
4 parts