"Hangimiz daha pişman?
Senin için ailesini terk eden ben mi?
Ailesi için beni terk eden sen mi?"
....
"Senden de, senin için ailesinden vazgeçen kendimden de nefret ediyorum!"
...
"Seni asla affetmeyeceğim!" Dedi genç kız yüzündeki acı bir haykırışla. Adamın kömür karası gözlerine, 'kara'm' dediği yüzüne öfkeyle bakıyordu.
Bu adam onun bir zamanlar aşkı, sevdiği ve uğruna ailesini terk ettiği adam değildi. Bu adam bir gece yarısı onu yüzüstü bırakarak terk edip giden kişiydi.
Gözleri dolu dolu oldu, çok şey değişmişti o gideli, adamın sevdiği uzun saçları kısalmış, yakıştırdığı mavi rengi giymeyi bırakmış ve sebep olduğu içten gülümseyişleri unutmuştu.
....
Savaş Ve Eva'nın 20 bölümlük özlem dolu pişmanlık hikayesi.
...
Yayınlanma tarihi: 01.04.2020
....
Kısa bir hikaye olacak. Gücün, hırsın, çabanın, hüznün, özlemin, pişmanlığın ve aşkın en güzel en naif şeklini okuyacak ve kesinlikle pişman olmayacaksınız.
....
Aksilikler çıkmadığı sürece haftada bir bölüm yayınlanacak:-)
....
Alınması, Çalınması, Kopyalanması durumda uyarılmadan yasal işlem başlatılacaktır.
....
"Demek Beyin ve Kalp Cerrahı olduğun için birçok şeyi biliyorsun?"
Dans ederken tuttuğu elimi eliyle beraber havaya kaldırıp beni etrafımda döndürürken sorduğu soruyla gülümseyip başımı salladım.
Tekrar avucunun içine elimi bıraktığımda diğer elim omzundaydı.
Yavaş bir ritimde sağa sola hareket ederken hemen yanımızdan gelen dalgaların sesi yanımızda çalan kısık sesli müziğin sesini bastırmaya yetiyordu.
"O zaman sana bir soru soracağım. Bakalım mesleğinde ne kadar iyisin?"
"Sor bakalım."dedim kendime güvenen bir edayla.
Bir süre sadece dansımıza devam ettiğimizde hiç beklemediğim bir soru sordu.
"Gözler kalbin aynasıdır derler. Karşımızdakinin kalbinde neler olduğunu anlamak için onun gözlerine bakmak yeterli midir?"
Kaşlarım yukarı kalkmış şaşkınca ona bakıyordum.
Sorduğu soruyu sindirip üstüne vereceğim cevabı düşünmek sandığımdan da uzun sürmüştü.
Ayaklarımızın durduğu sırada dudaklarımı aralayıp ona beklediği cevabı verdim.
"Sadece bakmak yeterli değildir. Önemli olan hissetmektir."
Gözlerimiz birbirimizin derinlerine inerken avucunun içinde olan elimi indirip tam kalbinin üzerine koydu.
Elimin altında atan kalbi uzun zamandır soluksuz koşan birisinin alıp verdiği nefes kadar hızlıydı.
Gözlerimi kalbinin üzerine koyan elimden çekip gözlerine çıkardığımda elimin üzerindeki eliyle elimi iyice kalbine bastırdı.
"Hisset o zaman."