"Elif dedim, be dedim Amman,
Kiz ben sana ne dedim.
Elif dedim, be dedim Amman,
Kız ben sana ne dedim."
Sazın sesi içerime işlerken babam ile söylediğimiz bu parçada sanki yeniden babamla söylüyormuş gibi benim nakaratım da Ali'nin sesini bastırdı sesim.
"Kuş kanedi kalem olsa,
Ah yazılmaz benim derdim.
Kuş kanedi kalem olsa,
Ah yazılmaz benim derdim."
İkinci nakaratta katıldı bana Ali. Babamla bile bu kadar uyumlu olmadığımızı hissetmiştim o an. Titreyen kalbimi derin bir nefes ile bastırdım ve Ali'nin sesini bekledim yeniden.
"Elif'im noktalandı Aman,
Az dersim çokçalandı.
"Elif'im noktalandı Aman,
Az dersim çokçalandı."
Bu sefer Ali susmuştu sanki benim söylememi, devam etmemi istiyormuş gibi. Sessiz çağrısına kulak verdim ve üstüme düşeni yaptım.
"Yetiş anam, yetiş bubam Aman,
Ah mezarım tahtalandı.
Yetiş anam, yetiş bubam Aman,
Ah mezarım tahtalandı."
Bu seferki alkışlar daha güçlüydü. özellikle Ali'nin arkadaşları öküzümsü haraketler sergiliyorlardı.
Şafak'ın bende olan bakışlarını gördüğümde yüzümdeki tebessüm yerini buruk bir dudak kırılmasına bıraktı. Şafak uzanıp elimi tuttuğunda beni anladığını anlamıştım.
O masada ne kadar oturmak istediğimi en çok Şafak biliyordu belkide. Terörist hayatı yaşamanın, her an diken üstünde olmanın, kaygısız ve fütursuzca meyhanede içmek istiyordum. Söylemek ve eğlenmek istiyordum.
(Kitabın içinden alıntıdır!)
Aşiret + gerçek ailem kurgusu. Birçok klişenin toplamından meydana geliyor, istediğimiz de zaten klişeler değil mi?
İrem yaşadığı şehri temsil etmiş ve Muay Thai alanında Avrupa şampiyonu olmuş başarılı bir genç kızdır. Hedefi, Dünya şampiyonası olan ve onu delirterek çalıştıran koçuyla birlikte Türkiye'yi temsilen şampiyon olmak istemektedir. Ailesi, arkadaşları ya da bir başka şeyi hayatında asla öncelik olarak görmeyen, hepsinin eksikliğini iliklerine kadar hisseden lakin burnundan kıl aldırmayan İrem Sevinç, aslında İrem Sevinç değil; Mardin'in en büyük ağası olan Mehmet Mazharoğlu'nun tek kız torunudur.
Mazharoğulları, kızlarının kasten değiştirildiğini öğrendiklerinde deliye dönmüş ve hızla kızlarını aramaya başlamışlardır. Onlara göre kızları hemen onlara koşup, tıpkı onlar gibi özlem giderecektir. Ortadaki tek ve en büyük sorun ise, küçük Mazharoğlu'nun ailesine rağmen hiçbirinin yüzüne bakmamasıdır.
Önyargılı ağabeyler, küçük kardeşler ve bolca kaos. Mizahın sınırlarını aşmaya ve İrem Mazharoğlu'nun kaos dolu hayatına eşlik etmek istiyorsanız, buyurun.