BEN ASİYE
  • Reads 10,273
  • Votes 676
  • Parts 14
  • Reads 10,273
  • Votes 676
  • Parts 14
Ongoing, First published Apr 03, 2020
Kaşlarım şaşkınlıkla havaya kalkarken "Abla bu ne?" diyebildim sadece. Meryem abla ise yüzünde küçük bir tebessümle "Aç içini anlarsın. Ömer "Evlenme teklifi ettim ama yüzük alamadım içimde kaldı, bunu bari son anda yetiştir." dedi. Ben de getirdim." dedi. 

Ömer'e daha önce söylememiştim ama ben dünya ziynetleri takmayı sevmezdim. Okuduğum bir tefsirde dünya ziyneti takmayan kadınların ahiret ziynetleriyle kuşatılacağı yazıyordu. Ben de neyim var neyim yoksa hepsini bozdurup onunla hayır yapmıştım. Şimdi bana tektaş aldıysa onu da takmak istemezdim. Zaten alyansım vardı. O bana ziyadesiyle yetiyordu. 

"Tamam abla. Allah razı olsun seni de yorduk kusura bakma." dedim ve kutuyu elinden aldım. Kapağını yavaşça açtığımda içinde beyaz akikten yapılmış ince bir yüzük gördüm. Kenarında ise bir not 'Eğer takarsan dünya ziynetlerinden daha fazla fayda verir. Uyku sorunlarını giderir, strese karşı korur, tansiyonu dengeler ve en önemlisi mutluluk verir. Mutlu ol Asiye. Sen mutlu olunca ben de bu dünyanın en mutlu adamı oluyorum.' 




✨#müslüman 1✨
✨#hafız 1✨
✨#mümine 1✨
✨#çarşaf 1✨
All Rights Reserved
Sign up to add BEN ASİYE to your library and receive updates
or
#6karamsarlık
Content Guidelines
You may also like
You may also like
Slide 1 of 10
MAHİ (Mahalle Hikâyesi) cover
SEVDA KONMUŞ DALLARIMA  cover
orenda +21 cover
Yangın Külü/ Berdel✔️(Ateş Serisi 1) cover
KOMİSERİM (Abimin Arkadaşı) +18 cover
Beyefendi /yarı texting/  ~FİNAL~ cover
EKSTREM cover
İzler Silinmez cover
BERDEL (+18) cover
NE MÜNASEBET - Yarı texting cover

MAHİ (Mahalle Hikâyesi)

19 parts Ongoing

Yetişkin okurlar için uygundur! Bir Mahalle Hikâyesi... Çok daha fazlası... ✨ "Bak bana," diye fısıldadı. Dudaklarının arasından çıkan sıcak nefesi benimkilere dokundu. "Bir kere bana eskisi gibi baksan..." yalvarır gibi çıkan sesinin tonuyla tüm iradem dağıldı. "Bırak lütfen," derken gözlerimi kapattım. Elinin birini kaldırıp parmaklarını usulca yanağımda gezdirdi ve çeneme doğru indi. "Adımı söylemiyorsun artık," dedi dişlerini sıkarak. "Fark etmem mi sanıyordun?" Soru soruyordu ama benim buna verecek bir cevabım yoktu. "Senin dudaklarından dökülmesini istediğim öyle çok kelime var ki..." Eğilip anlını anlıma yasladı. Bu kadar yakınken tek nefesi paylaşıyor gibiydik. Onun aldığı soluk, benim dudaklarımda kayboluyordu. Benim sıklaşan nefeslerim ise sanki onu canlandırıyor gibiydi.