"Bana böyle seslenmeyi kes ahmak herif!" Soğuk bir sırıtış kusursuz yüzünde yerini alırken iç gıdıklayan sesi kadının ruhunu titretti. "Hadi ama bu ismin sana ne kadar uyduğunu kabul etmemekte ısrarcı mısın?" Alev alev yanan gözler buzullarla çarpıştığında iki ruh titredi. Bir elini masanın üzerine koyduğunda aralarındaki mesafe git gide azalıyordu... Dudakların birbirine değmesine milimler kala genç adam durdu ve kadifemsi sesi sessizliği yarıp geçti. "Utricularia etobur bir bitkidir. Avını görünüşüyle kandırır ve acımadan paramparça eder. Benimle bu dünyayı ateşe vermeye hazır mısın ortak?" Gözleri alev alev yanan kadın gözlerini kapatarak şuh bir kahkaha attı. İki zıt kutup gibiydi onlar... Kadın ateşiyle yakar, adam soğukluğuyla dondururdu. İki zıt kutup tek bir noktada birleştiğinde karanlık ruhlarına ilmek ilmek işliyordu. Leyal ve Nigel'in yaşadığı karanlık diyara adım atmaya hazır mısınız? En kirli sırlarla döşenen hikaye örgüsünde masumluk sadece hayal ürününden ibaretti. Kendi ayakları üzerinde duran bir kadın, sarsılmaz iradesiyle herkese korku salan bir adam... Onlar Elmas gurubuydu. Onlar karanlık camiadaki herkesi yerinden sallayabilecek suikastçılardı... Peki ya işin içine duygular karışsaydı neler olurdu?