Akan kanı hissedebiliyordum. O akan kanın bütün bedenime bir hastalık gibi yayıldığını. O kadar zorla gülümsedim ki, dudaklarım kanadı ama o görmedi. Sessiz bir gülüş dudaklarından firar ettiğinde bu gülüşü canımı yakmıştı. ... Bu çoğrafya umutla harlanmış olsa da hayatları yarım bırakmaya and içmiş gibiydi.