ANLAŞMA'LI AŞK
  • Membaca 4,028
  • Suara 260
  • Bagian 9
  • Membaca 4,028
  • Suara 260
  • Bagian 9
Sedang dalam proses, Awal publikasi Apr 03, 2020
Sevgili arkadaşlar, bu hikayeye başlamadan önce şunu bilmenizi istiyorumki bu kitap watty de görüp görebileceğiniz en kaliteli kitaplardan biridir. Lütfen bu kitabı okuduğunuz diğer kitaplarla karıştırmayın. Zaten sizler okudukça bu kitabın diğerlerinden ne kadar farklı ve özgün olduğunu anlayacaksınız. 

Keyifli okumalar dilerim.


Tehlikeli bir iş adamı ve çılgın bir bilim insanını nasıl bir sebep bir araya getirebilir?
🧠🧠🧠🧠

...Her şey görünürde mükkemeldi. Sözleşmede tek bir açık yoktu. İnşaatın kurulacağı araziyi en az on kez gezmişti. Anlaşmanın kabul edilmesi durumunda gerekli malzemeleri temin edecekleri firmayı bile ayarlamıştı. Ama bay Takashi konusunda Ömer'in içi hiç rahat değildi. Adam onun sahalarda her zaman karşılaştığı türden klasik bir iş adamı profili çizmiyordu. İş yapacağı başka biri için bu koşullar son derece tatmin edici olmasına rağmen Bay Takashi için yeterli olmamasından çekiniyordu. Nedeniyse oldukça basitti. Adam geleneksel klasik Japon aile babasıydı. Haliyle diğer tüm geri kafalı Japonlarda olduğu gibi " aile kavramı " onun için belki de yapacağı işten hatta kazanacağı milyonlardan bile daha önemliydi. Hal böyle olunca onun için durumlar kötüydü. Çünkü hiçbir zaman Bay Takashi'nin istediği gibi bir ailesi olmamıştı.
.
.
.
.
.
.
.
...Ölmüş anne ve babasıyla mutlu bir çekirdek aile olamayacağına göre bay Takashi muhtemelen neden evlenmediğini sorgulayacaktı. Ona geri kafalı bir gerizekalının teki olduğunu ve insanların özel hayatlarına koca burnunu sokmaması gerektiğini söyleyemeyeceğine göre bu konuda vereceği hali hazırda hiçbir cevap yoktu.

🧠🧠🧠🧠
Seluruh Hak Cipta Dilindungi Undang-Undang
Daftar untuk menambahkan ANLAŞMA'LI AŞK ke perpustakaan Anda dan menerima pembaruan
or
#109holding
Panduan Muatan
anda mungkin juga menyukai
DİVANE ✔️ oleh selmakeskin_
58 Bagian Lengkap
"Küçük bir kız çocuğu gibisin." Soğuğun içime ilmek ilmek işlemesi gecenin ayazından değildi, onun buz gibi sözlerinden ürpermiştim. Gök yüzünde bizi seyreden yıldızlardan ziyade kendi ışığının aydınlattığı, o zehir karası delici gözlerine yerleşen alaylı parıltı ve söylediği son şeyle çileden çıkmıştım artık. İçimde lavlarını köpürterek sabrımın son demlerinde dolanan volkan patlamaya hazırdı, bu işin başka çaresi yoktu ve inceldiği yerden kopacaktı. Ben onun sayesinde çoktan büyümüştüm fakat o her seferinde inadına yapar gibi çocuk olduğumu savunuyordu. Beni bakışları, tavırları, hareketleri ve kelimeleriyle resmen eziyordu. Kalbimi eziyordu. "Çocuk falan değilim ben!" Diye bağırdım sonunda içimdeki ateşten okyanus çaresizce çırpınan benliğimi cayır cayır yakmaya başlarken. Aynı anda hem üşüyor hemde alev alev yanıyordum. Kendi içimde birçok imkansızı barındırıyordum. Sertçe yutkundum... Sesimi iyice yükselttiğimde tek bir mimiğimi bile kaçırmak istemiyormuş gibi dikkatle beni izlemeye başladı, artık gerçekten dayanamıyordum. "Çocuk değilim anladın mı? Değilim! Sana abi demek zoruma gitmeye başladığında büyüdüm ben!" Diye adeta haykırdım. "Duygularımı gizlemeyi öğrendiğimde büyüdüm! Susmayı öğrendiğimde, sessizce ağlamayı öğrendiğimde büyüdüm! Gözümün önünde başkasına dokunduğunda büyüdüm!" Ona ilk kez utanıp çekinmeden kurduğum bu uzun ve acımı haykıran cümleler tüm nefesimi tüketmişti fakat söyleyecek son bir sözüm daha kalbimin en ücra köşesinden saniyeler sonra çıkagelmişti. "Seni sevdiğim gün büyüdüm ben." Diye fısıldadı güçlükle soğuktan zangır zangır titreyen dudaklarım.
anda mungkin juga menyukai
Slide 1 of 10
DİVANE ✔️ cover
SEVDA KONMUŞ DALLARIMA  cover
BERDEL (+18) cover
Lafügüzaf  cover
Beyefendi /yarı texting/  ~FİNAL~ cover
Takıntı cover
İzler Silinmez cover
EKSTREM cover
NE MÜNASEBET - Yarı texting cover
Dönüm Noktası  cover

DİVANE ✔️

58 Bagian Lengkap

"Küçük bir kız çocuğu gibisin." Soğuğun içime ilmek ilmek işlemesi gecenin ayazından değildi, onun buz gibi sözlerinden ürpermiştim. Gök yüzünde bizi seyreden yıldızlardan ziyade kendi ışığının aydınlattığı, o zehir karası delici gözlerine yerleşen alaylı parıltı ve söylediği son şeyle çileden çıkmıştım artık. İçimde lavlarını köpürterek sabrımın son demlerinde dolanan volkan patlamaya hazırdı, bu işin başka çaresi yoktu ve inceldiği yerden kopacaktı. Ben onun sayesinde çoktan büyümüştüm fakat o her seferinde inadına yapar gibi çocuk olduğumu savunuyordu. Beni bakışları, tavırları, hareketleri ve kelimeleriyle resmen eziyordu. Kalbimi eziyordu. "Çocuk falan değilim ben!" Diye bağırdım sonunda içimdeki ateşten okyanus çaresizce çırpınan benliğimi cayır cayır yakmaya başlarken. Aynı anda hem üşüyor hemde alev alev yanıyordum. Kendi içimde birçok imkansızı barındırıyordum. Sertçe yutkundum... Sesimi iyice yükselttiğimde tek bir mimiğimi bile kaçırmak istemiyormuş gibi dikkatle beni izlemeye başladı, artık gerçekten dayanamıyordum. "Çocuk değilim anladın mı? Değilim! Sana abi demek zoruma gitmeye başladığında büyüdüm ben!" Diye adeta haykırdım. "Duygularımı gizlemeyi öğrendiğimde büyüdüm! Susmayı öğrendiğimde, sessizce ağlamayı öğrendiğimde büyüdüm! Gözümün önünde başkasına dokunduğunda büyüdüm!" Ona ilk kez utanıp çekinmeden kurduğum bu uzun ve acımı haykıran cümleler tüm nefesimi tüketmişti fakat söyleyecek son bir sözüm daha kalbimin en ücra köşesinden saniyeler sonra çıkagelmişti. "Seni sevdiğim gün büyüdüm ben." Diye fısıldadı güçlükle soğuktan zangır zangır titreyen dudaklarım.